Arslan Bulut

Tarih: 21.01.2025 12:55

Sokakta yürüyen kadına yumruk atmak bir rejim sorundur!

Facebook Twitter Linked-in

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi Kartalkaya Bulvarı’nda, 16 Ocak’ta meydana gelen olayda, kaldırımda yürüyen N.N.A. adlı kadın, karşıdan gelen Y.E.Y.’nin yumruklu saldırısına uğradı. Olayın ardından, Pazarcık İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, zanlıyı kısa sürede yakaladı. Yakalanan Y.E.Y., sevk edildiği hakimlik tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak bu karar, sosyal medyada büyük tepkilere sebep oldu.

Pazarcık Cumhuriyet Başsavcılığı, zanlının tutuklu yargılanması için bir üst mahkemeye itirazda bulundu. Tekrar gözaltına alınan Y.E.Y., yeniden sevk edildiği hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.

***

Yolda yürüyen bir kadına aniden yumruk atmak, son dönemde neredeyse spor haline geldi! Gerçi, boşanmak isteyen veya boşanmış eşini veya arkadaşlık teklifini reddeden veya arkadaşlığını sona erdirmek isteyen genç kızı sokak ortasına öldürmek gibi olaylar, sayıca daha fazladır...

Peki bu tür olaylar son dönemde neden bu kadar arttı, bunu artık herkesin düşünmesi ve çözüm araması gerekmez mi?

Eski Türk kültüründe erkeklerin kadınları mal gibi görmesi yoktu. Kadın erkekle aynı haklara; bunun da ötesinde dokunulmazlığa sahipti... Kadını mal gibi gören zihniyet ise ilkel kültürlerin bugüne yansıması olsa gerek.

Savaşlar, coğrafya ve nüfus değişiklikleri, iyi veya kötü yönde kültür değişimine de sebep olmuştur. Yoksa 21’inci yüzyılda sokak ortasında tanımadığı bir kadına yumruk atmak gibi bir olayla karşılaşmazdık.

Sistemin tümünde çok ciddi bir sorun var, bunu görmek gerekir. Sokak ortasında tanımadığı bir kadını yumruklayan kişiyi dünyanın hangi ülkesinde serbest bırakırlar? Ya akıl hastanesine sevk ederler ya da anında tutuklarlar. Sosyal medya tepkisi olmasa sanık serbest mi kalacaktı? Asıl büyük sorun burada değil mi? Bu bir rejim sorunu haline gelmedi mi?

***

Sorun ilkel düşüncelerin din haline getirilmiş olmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu durum, toplumun ruh sağlığı ve huzuru açısından daha da büyük bir tehdidin var olduğunu gösterir.

Kaldı ki, muhtemel siyasi rakiplerini oyun dışı bırakmak için yargıyı kullanmak da aynı ilkelliğin dışa vurumudur. Toplumsal barışı yok etmek pahasına hukuku çiğnemek, bunu yaparken de yine hukuku sopa gibi kullanmakla, yolda yürüyen kadına yumruk atmak arasında özde fark yoktur. İkisi de aynı ilkelliğin yansımasıdır...

***

Aydın Üniversitesi 2017 yılında Altay Toplumları Sempozyumu düzenlemişti. Sempozyum fikrini, Hacettepe Üniversitesi'nde Türk hükümetinin bursuyla okuyan Güney Koreli Türkolog Prof. Dr. Han-Woo Choi, yıllar önce ortaya atmıştı.

Bu Türkoloğun tespitlerine göre adalet, Türklerin, Japonların, Korelilerin de içinde olduğu Altay toplumlarının kurduğu bütün medeniyetlerin temelidir.

Sempozyumda "Altay Türklerinde Halk Hikmeti" başlıklı bir bildiriyle katılan Prof. Dr. Sema Önal ise, Çek bilgini Hrozny'den şu alıntıyı yapmıştı:

"İnsanlık Kültürü, Tibet, Altay, Hazar üçgeninden çıkarak dünyaya dağılmıştır. Altaylardan kopan Sümerliler de Çin'i, Etileri, Girit'i, Mısır ve Hind'i aydınlatan medeniyet farını Mezopotamya'da yakmıştır. Sümerli dili de Türkçedir, onunla akrabadır."

Sema Önal, daha sonra şöyle demişti:

"Kaldeliler ve özellikle Sümerlilere göre, gökleri idare eden kanunlar hem toplumda hem de insanın ruhu ve bedeninde yansır. Her yerde kozmik adalet hüküm sürmektedir. Bu adalet, evrendeki bütün parçaları uyum içinde bir arada tutar. Toplumdaki adalet de toplumu bir arada tutan şeydir. Bedendeki adalet, sağlık; ruhtaki adalet, erdemdir. Adalet her şeyin özüdür, hatta öteki dünyanın da özüdür."

***

Diğer taraftan Tayyip Erdoğan da 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni konuşmasında “Devletin dini adalettir.” sözünü hatırlatarak “Eğer bir devlette adalet yoksa onun hangi sistemle yönetildiğinin, kim tarafından idare edildiğinin, vatandaşlarının hangi inanca veya milliyete sahip olduğunun bir önemi kalmaz, orada sadece zulüm hüküm sürer. Evet, adalet devletin varlığının sebebidir. (...) Bu nedenle haktan, hukuktan asla vazgeçmeyeceğiz. Amaca giden her yolu mubah gören anlayışı reddediyoruz. Doğru ve düzgün amaçlarımıza, doğru ve düzgün araçlarla ulaşmaya devam edeceğiz. Adaleti sadece adliye binalarına, duruşma salonlarına tahsisli bir kavram olarak görmeyeceğiz.” demişti.

Öyleyse bu sağlıksız tablo nedir? Meselâ, CHP Gençlik Kolları Başkanı’ndan ne istiyorsunuz?

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sokakta-yuruyen-kadina-yumruk-atmak-bir-rejim-sorundur-879636h.htm#google_vignette


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3