“Bengü il tuta oturtaçı, sen Türk budun” (Türk ulusu sen sonsuza kadar hükümdar olacaksın”
Kül Tigin Yazıtı, güney Yüzü 8. Satırı Bilge Kağan Yazıtı,6. Satırı. Ulu Önder ATATÜRK’ün en çok sevdiği cümle.
Bu hafta sanki kolum kanadım kırılmış ve yüreğimde buna eşlik ediyor gibiydi. Bitkin hissediyordum kendimi ve yazma isteğim yok olmuştu sanki.
Dün gece yarısı yükselen sela sesleri ve önceki gündüzden gece yarısına kadar televizyon ekranlarında "Türkiye'nin zaferi "ve 100 yıl logosu...
Bir an "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şarkısına eşlik eden araçsal trenin, amaç hasıl olduğunda demokrasi rayından ayrılıp ilk garda ,"yola çıktıklarını" indirip sürece hizmet edecek yeni yolcularıyla yeni rayda yola devam ederken...
"Allah bize affetsin, ALDATILDIK!" büyük mesajıyla halkının teveccühünü kazananların...
"BERABER YÜRÜTTÜK BİZ BU YOLLARDA" Yılmaz Özdil'in kitabında yazdıklarına "montaj "ve "iftira" damgası vurarak "ÇALIYORLAR AMA, ÇALIŞIYORLAR" güzellemesi yaptıkları bir Türkiye'de işi daha da ileri götürüp "ADIMIZ TÜRKİYELİ" diyerek, kocaman afişleri gözümüze sokmalarına...
"TÜRKLÜĞÜME DOKUNMA, SUDUR! TÜRKLÜĞÜM." diyen Kayadurmuş abim gibi.
Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan kokusuz ve tatsız kimyasal bileşik olan suyun;
Sıklıkla renksiz olduğu tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı emmesi nedeniyle mavi bir renge sahip olduğu bilinir.
Dünya hayatının suda başladığı düşünüldüğünde.(bilim insanlarınca) Moleküler yapısı çok basit olmasına rağmen belirli koşullarda diğer bileşiklerden çok farklı davranışlar sergileyen su (H2O) 2 hidrojen ve 1 oksijen atomundan meydana gelir H+ iyonu içeren madde (asit) OH-iyonu içeren madde( baz) verdiği nötralleşme tepkimesi ile oluşur.
Yanıcı bir madde olmaması nedeniyle ateş söndürücü olarak kullanılır. Fakat; Kayadurmuş'un dediği gibi "OKSİJEN VE HİDROJEN GİBİYİM. HEM YANICI HEM DE YAKICIYIM" Suyun bileşimindeki Oksijen yakıcı bir gazdır, Hidrojen ise yanıcı bir gazdır. Oksijen ve Hidrojen birleşerek söndürücü bir madde olan suyu meydana getirirler. H2O saf suyu ve bileşiğini temsil eder. Sizlerin "beraber ıslandığımız yağan yağmurlardaki" yağmur suyu, saf suya en yakın örnektir.
"ONA GÖRE ..."
Bilinir ki suyun katı hali buzdur. Tüm katı maddeler sıvı maddelerden yoğun olmasına rağmen buz, suyun üzerinde yüzer. Çok soğuk bölgelerde göl yüzeyinin buzla kaplı olması buz tabakasının yalıtıcı özelliği nedeniyle, göl dibindeki hayatın devamlılığı için elzemdir, koruyucudur. Saf su gibi olan "TÜRKLÜĞÜMÜZÜ" bölgesel minerallerle kirletmeyin. Çünkü her bölgede mineraller ve oranları farklıdır. Bu sebeple suyu bölgesel değişimlerle kirletmeyin.
ADALET-DEMOKRASİ- ÖZGÜRLÜK üçgenini, ÜMMETÇİLİK eksenine EVİREREK, ümmetin birliğini savunmak suç mu? mottosunu dayatıp, DEMOKRASİYİ savunmanın suç olduğu algısını yaratmayın...
Herkesin birbirine saygılı ve adil bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olarak, huzur ve refah içinde yaşamasına LİDERLİK yapın.
Cengiz Özakıncı'nın TÜRKİYE'NİN SİYASİ İNTİHARI "YENİ OSMANLI" TUZAĞI kitabına göz attığımızda: Siyonist Oded Yion tarafından yazılan 1980'lerde İsrail için strateji; Osmanlıca Siyonizm. 1982'de Dünya Siyonist Örgütüne bağlı Enformasyon Dairesinin yayın organı Kivunimce basılan rapor İsrail'in "Orta Doğuyu Osmanlılaştırma" projesi olduğunu görürüz. Projede; İsrail Osmanlı İmparatorluğu'ndaki "eyalet ve millet sistemini" uyarlayarak, bölgede kendi içinde özerk devletçikler oluşturmayı amaçlıyordu. Ralph Schoerman, Oded Yion'un raporunun, İsrail'de gerek ordu, gerekse haber alma örgütünün üst kademelerine egemen olan düşünce yapısını sergilediğini söylerken "solcu "olarak ünlenen Amerikalı Yahudi düşünür Noam Chomsky de Oded Yion'un "1980'lerde İsrail strateji" başlıklı raporunda yer alan plânı açıkça destekliyordu."The Zironist Plan for the Middle East" adlı çalışmasında raporu yorumlayan İsrael Shahak, İsrail'in yeniden Osmanlılaştırma planıyla Ortadoğu ülkelerinin etnik ve dini yönden parçalanmasını açıklarken şöyle diyordu;
Irak'ın da Basra çevresinde güneyde bir Şii Devleti, kuzeyde Musul çevresinde bir Kürt bölgesi, ortada Bağdat çevresinde bir Sünni Devleti olarak üçe bölünmesi amaçlanıyor. Irak bir yandan petrol bakımından zengin öte yandan da üçe bölünmüş bir ülke olarak İsrail'in hedefi olmaya adaydır. Irak'ın bölünmesi İsrail için Suriye'nin bölünmesinden çok daha önemlidir. Nüfusun %65'inin iktidara hiçbir siyasi katlımı yok. İktidar %20'lik seçkin bir tabakanın elinde. (Bizde durum farklı mı?- seçkinlik hariç) Ayrıca kuzeyde büyük bir Kürt azınlık var. İktidardaki rejimin elinden, ordu ve petrol gelirleri alındığında Irak'ın gelecekteki durumu, Lübnan'ın geçmişteki durumundan farklı olmayacak. Irak etnik ve mezhepsel olarak bölünecek; kuzeyde bir Kürt devleti, ortada bir Sünni, güneyde bir Şii devleti. Lübnan 5 bölgeye bölünecek; bir Maruni- Hristiyan bölgesi, bir Müslüman bölgesi, bir Dürzi bölgesi, bir Şii bölgesi ve Hadadin milisleri aracılığıyla İsrail'in denetimi altında olacak bölge...
Sıra Suriye'nin etnik ve mezhepsel olarak bölünmesine gelecek, kıyıda bir Alevi Devleti, Halep'te bir Sünni Devleti, Şam'da ayrı bir Sünni Devleti ve Golan.
Hauran ve Kuzey Ürdün'de bir Dürzi devleti. İsrail'in güvenliği için Suriye'nin parçalanması zorunludur.
Yoruma gerek var mı?
45 YILLIK PROJEDE GELİNEN NOKTA...
TÜRK-KÜRT-ARAP KARDEŞLİĞİ Mİ???
