G-XKX1J2WR62

Işıner Güngör

Tayland Örneğinden Gastro Diplomasi

Yurt dışındaki döner kebap restoranları ekseriyetle Türkiye’den göç etmiş gurbetçi vatandaşlarımız tarafından işletilmektedir. Restoran personeli çalışkanlıkları ile bulundukları topluma örnek olmaktadır.


Işıner Güngör


Tayland Örneğinden Gastro Diplomasi

Yurt dışındaki döner kebap restoranları ekseriyetle Türkiye’den göç etmiş gurbetçi vatandaşlarımız tarafından işletilmektedir. Restoran personeli çalışkanlıkları ile bulundukları topluma örnek olmaktadır.


Kültürel diplomasi, bir devletin kültürel değerlerinin yabancı toplumları etkilemek için estetik anlayışla sunulmasını konu edinmektedir. Kültürel diplomasiye içkin olan gastro diplomasi, geleneklerle oluşmuş yemek sanatı vasıtasıyla yabancı ülkelerdeki kamuoyuna tesir etmeyi, diplomatik ve ekonomik ilişkileri geliştirmeyi amaçlamaktadır.

Diplomaside yemeğin vazgeçilmez yeri olduğuna dair görüşleri yüzyıllardır birçok fikir adamının ifadelerinde görüyoruz. Filozof Aristoteles yemeğin zor konuşmaları kolaylaştırdığından ve dostluğu pekiştirdiğinden bahsetmiştir. Fransız diplomat Francois de Callieres de lezzetli bir masanın, karşıdaki büyükelçiyi bilgilendirmenin en iyi ve kolay yolu olduğunu iddia etmiştir. Bir şekilde lezzetli yemeklerle kalpler ve zihinler kazanılmaktadır.

ABD Başkanı Richard Nixon, 1972’de Çin ziyareti sırasında Çin Başbakanı Çu Enlay ile yaptığı akşam yemeğinde yemek çubuklarını kullanmıştı. Liderler arasındaki dostane yemek iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmiş, bazı meselelerde diyalog kapısını açmıştı. Bu yıl Türkiye-Almanya ilişkilerinin yüzüncü yılı vesilesiyle ülkemizi ziyaret eden Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in Türk kültürü ile özdeşleşmiş döneri kesmesi iki müttefik ülke arasındaki ilişkilere samimiyet katmıştı.

İnsanları birbirine bağlayan bir köprü olan gastro diplomasi son yirmi yılda diplomatların müzakerelerini kolaylaştırıcı ikram formatından çıkmıştır. Devletler öncülüğünde bir politika olarak mutfak kültürünün restoranlar aracılığıyla pazarlanmasını konu almıştır. İlgili stratejiyle turizme dolaylı katkı sağlamak ve gıda ihracatını artırmak hedeflenmektedir. Yumuşak gücün bir unsuru olarak bir ülkenin yurt dışında imajının güçlenmesine ve olumlu ilişkiler kurmasına yardımcı olur. 

Örneğin 2000’li yılların başında Tayland’da ortaya çıkan “Global Thai” gastro diplomasi politikası başarılı sonuçlar vermiştir. Devletin kredi desteği, standardizasyon çalışması, mutfak personellerinin vize prosedürlerinin basitleştirilmesi gibi çalışmalar yürütülmüştür. Uygulanan yurt dışı gastronomi projesi turizmdeki olumsuz algıyı bertaraf ederek, turizme ivme kazandırmıştır. 

Tayland restoranlarında yemekleri deneyimleyen misafirler ülkeyi merak edip turistik planlar yaptığına dair öngörüler vardır. Food Republic’e göre gastro diplomasi projesi başladıktan sonra ülkeye turizm talebi %200 artmıştır. Anketlerde turistlerin yaklaşık üçte biri seyahatlerini Tayland yemekleri için planladığı cevabını vermiştir. Ayrıca, bir başka istatistikte ise Tayland restoranlarında yemek yiyenlerin onda biri bu ülkeye gitmek istemektedir.

Küreselleşmenin hız kazanmasıyla ülkelerin yerel yemeklerinin sunulduğu restoranlar yurt dışında yaygın şekilde açılmaya başlanmıştır. Fikirlerin, gıda ürünlerinin, mutfak personellerinin hareket kabiliyetinin çoğalması ve başarılı ülke modellerinin örnek alınması dünya genelinde gastro diplomasi girişimlerini güdülemiştir. İlgili girişimler sosyal medya, internet ve etkinlikler kanalıyla dünyanın birçok yerinde geniş kitleye ulaşmaktadır.

Kişiler ülkelerin tarihi ve kültürel özellikleri hakkında sınırlı bilgiye sahip olabilmektedirler. Fakat size meşhur yemeklerinin ne olduğunu kolaylıkla söyleyebilirler. Tayland pad thai, ABD hamburger, Türkiye döner kebap, İtalya pizza, Japonya suşi, Güney Kore kimçi olarak listeyi uzatmamız mümkündür. Kültürel yakınlığa sahip bazı ülkelerde de bilinen yemeklerin kime ait olduğu tartışmasına da şahit olunmaktadır. Pancar çorbasının (borş) Rusya’ya mı ya da Ukrayna’ya mı ait olduğu halen tartışmalıdır. Bunun yanında hem Türkiye’nin hem de Yunanistan’ın baklavanın asıl sahibi olduğunu iddia ettiği de bilinmektedir.

Türkiye’nin yurt dışındaki gastro diplomasisine baktığımız zaman, döner kebap restoranı temelli bir anlayış vardır. Birçok ülkede bulunan bu restoranlar ağırlıklı olarak Avrupa’dadır. Almanya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Deutschland haber sitesine göre Almanya’da yaklaşık 18.500 döner büfesi ve Türk restoranı bulunmaktadır. Almanya’daki döner sektörü yıllık yaklaşık 2,4 milyar Euro, Avrupa’da ise 3,5 milyar Euro satış seviyesine erişmektedir.

Gastro diplomaside yirmi yılı aşkın süredir başarılı çalışmalar yürüten Tayland dünya genelinde yaklaşık 17.000 restorana sahiptir. Almanya’daki döner kebap restoranı sayısı bundan fazladır. Gurbetçi vatandaşlarımızın kendi girişimleriyle başarı hikayesi yazdığı ortadadır. Eğer devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğinde sistemli çalışmalar ortaya koyulabilirse bulunulan yerlerde diğer ülke restoranlarının pazar payları kolaylıkla elde edilebilmesi mümkün olabilir.

Yurt dışındaki döner kebap restoranları ekseriyetle Türkiye’den göç etmiş gurbetçi vatandaşlarımız tarafından işletilmektedir. Restoran personeli çalışkanlıkları ile bulundukları topluma örnek olmaktadır. Asırlardan beri tüten ocağımızın bilgelikle harmanlanan menüleri evimizdeki misafirimize gibi restoranlarımızdaki müşterilere sunulur. İşte diğer rakip ülkelerin restoranlarından bizi ayıran en önemli özelliğimizdir misafirperverliğimiz.

 

 

 

 

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.