ABD Başkanı Trump’ın Gazze’ye el koyma kararının ardında bir “şartlandırma” var!
Jane Lampman, 2004 yılında, The Christian Science Monitor'de yayınlanan yazısında, bu şartlandırmayı şöyle incelemişti:
“Evangelistlerin bir alt gurubu niteliğinde olan Hıristiyan Siyonistler, İsrail'e bağış akıtıyor. Likud Partisi yetkilileri ve 'Genişletilmiş Büyük bir İsrail' isteyen diğer İsrailli politikacılarla güçlü bir ittifak kurdular. Bugün Hıristiyan Siyonist liderler, Beyaz Saray'a girebiliyor ve Kongre içinde güçlü bir desteğe sahip.
Hristiyan Siyonistler için modern İsrail devleti, Tanrı'nın İbrahim ile yaptığı akdin yerine getirilmesi için zamanımızla Mesih'in İkinci Gelişi ve Deccal'ın yenileceği nihai savaş olan Armageddon arasında Tanrı'nın eyleminin merkezidir. Ancak Hıristiyan Siyonistler, bu olaylar olmadan önce, Yahudilerin diğer ülkelerden İsrail'e geri dönmesi, İsrail'in Nil ve Fırat arasındaki bütün topraklara sahip olması ve Mescid-i Aksa'nın bulunduğu yerde Yahudi Tapınağı'nın yeniden inşa edilmesinin Tanrı'nın mesajına uymak olduğunu ileri sürüyor.” (Çeviri: Serhat Kara)
***
Köstence'de yine 2004 yılında yapılan Türk Gençlik Günleri ve Kurultayı'nın üçüncü gününde konuşan, Türk Ocağı'nın o zamanki genç beyinlerinden estetik cerrahı Dr. Çağrı Uysal, “Filistin'in göbeğinde oluşturulan İsrail devleti, vaat edilmiş topraklar denilen coğrafyaya doğru genişliyor. Bu toprakların elde edilmesinden önce dünya üzerinde kaos ve karmaşa oluşturulması, planlanmış, öngörülmüş bir durumdur.
Bu topraklar üzerinde kurulacak ülke ile dünyanın kontrolünü elinde tutarak kendileri için bir dünya cenneti kurmayı planlayan Evangelistler, insanlığa kendi düzenlerini dayatıyor. Bu bir paranoyadır ama bu paranoyanın kaynağı, yeni dünya düzenini dayandırdıkları kendi kutsal kitaplarıdır, biz değil. Kendilerinden farklı olanları kontrol altında tutarak topraklarından sürmek veya gerekirse yok etmek bu kitapta emrediliyor. Batı, bu sebeplerle İslamı düşman kabul ediyor, dolayısıyla Türkleri de düşman kabul ediyor." demişti.
***
Prof. Dr. Necmettin Erbakan ise 2003 yılındaki sohbetimizde, konuyla ilgili şu bilgileri vermişti:
“ABD’de Genç Hıristiyanlar veya Yeni Hıristiyanlar mezhebi, 100 seneye yakın bir zamandan beridir, faaliyette bulunuyor. Yoğun bir çalışmayla, Amerika'da insanları belli bir inanca getiriyorlar. Bu inancın temelinde İsrail ile işbirliği yatıyor.
Grace Halsell adlı Amerikalı bir kadın yazar, bunu kitap haline getirdi. ‘Tanrıyı Kadere Zorlamak’ kitabın adı... Yani onun manası şu, Hıristiyanlar, İsa Aleyhisselam tekrar yeryüzüne gelecek diye bekliyor. Siyonistler ise başka bir Mesih bekliyor. Sırf Hıristiyanları kendi maksatlarına yönelik kullanabilmek için, ‘Bizim beklediğimiz de aynı, İsa Aleyhisselamdır’ diyorlar. Takıyye yapıyorlar. ‘Ancak bizim dinimize göre, bunun yeryüzüne gelmesi için ön şartların yerine gelmesi lazım. Bu ön şartlar bildirilmiş. Bunun için İsrail kurulacak’ diyorlar... Bu tabii asırlardan biri söyledikleri bir sözdür. ‘Arz-ı Mevud'a sahip olacağız. Süleyman Mabedi'ni yeniden yapacağız. Cenab-ı Hakk'ın asıl kulları biziz. Diğer kullar bize köle olarak yaratılmıştır’ diyorlar. Bu inancı yürütmek için ellerinden gelen her gayreti sarf ederken, Hıristiyanları kendi yanlarına çekmek maksadıyla ‘İsa peygamberin dünyaya gelmesi için, İsrail devletini kurmamıza ve Süleyman Mabedi'nin yeniden kurmamızda bize yardım etmelisiniz’ diyorlar... ‘Biz ne kadar çabuk İsrail'de toplanırsak, ne kadar çabuk Süleyman Mabedi'ni yaparsak, kurtarıcımız o kadar çabuk yeryüzüne gelecektir. Öyleyse bunları bir an evvel gerçekleştirelim’ diyorlar. Bütün bunlardan maksat, Amerikalıların, kendi kiliselerine yardım etmesini sağlamak yani İsrail'e mali imkân temin etmektir...
Bush ve babası, Clinton bunların hepsi bu mezhebin mensuplarıdır. Clinton ‘Ben Amerika için askerlik yapmadım, çünkü filanca derneğin üyesiydim, bizim derneğimiz savaş istemiyor. Ama İsrail için silah alır cepheye gider savaşırım’ diyor.”
***
Şimdi Trump da aynı politikayı takip ediyor... Daha göreve başlamadan, Büyük İsrail hedefi uğruna Suriye’yi İsrail’in kontrolüne aldı. Başına da kendi teröristini atadı. Putin de o teröristle telefonla konuştu.
İnanç danışmanı Paula White, Tanrı’dan mesaj aldığını, buna göre Trump’ın "Tanrı’nın seçtiği lider" olduğunu söylüyor.
Tabii bütün bu saçmalıklara inanmıyorlardır ama dünyayı Büyük İsrail hedefine zorlamak için dini kullanıyorlar, Amerikan halkının desteğini bu politikayla alıyorlar...
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/trumpin-hedefi-dunyayi-buyuk-israil-e-zorlamak-886834h.htm