Trump 20 Ocak’ta göreve başladı. Türkiye’de iktidar cenahı Biden yönetimi ile yaşanan soğuk ilişkilere karşılık Erdoğan – Trump ilişkisinin çok daha sıcak gelişeceği ümidindeydi.
20 Ocak – 15 Mart… Aradan nerede ise iki ay geçtikten sonra bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi Erdoğan Trump ile…
İletişim Başkanlığı’nın görüşmeye ilişkin açıklaması şöyle:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye ile ABD ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, iki müttefik olarak Türkiye ve ABD’nin iş birliğini yeni dönemde dayanışma içerisinde, sonuç odaklı ve samimi bir şekilde ilerleteceklerine inancının tam olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgesel ve küresel gelişmelerin Türkiye ile ABD arasındaki istişareleri her konuda artırmayı gerekli kıldığını, ABD Başkanı Trump’ın Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesi için kararlı ve doğrudan inisiyatif alan adımlarını desteklediklerini, Türkiye’nin savaşın en başından beri adil ve kalıcı barış için gayret gösterdiğini ve buna devam edeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Suriye’de istikrarın yeniden sağlanması, yeni yönetimin işlevsel kılınması ve normalleşme için Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına birlikte katkı sunmalarının önemli olduğunu, bunun Suriyelilerin yeniden yurtlarına geri dönmelerine imkan sağlayacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’den yeni dönemde terörle mücadele konusunda, Türkiye’nin çıkarlarını gözeten bir anlayışla adımlar beklendiğini, savunma sanayii alanında iki ülkenin iş birliğini geliştirmek için CAATSA yaptırımlarının sonlandırılması, F-16 tedarik sürecinin neticelendirilmesi ve F-35 programına Türkiye’nin yeniden katılımı konularının sonuçlandırılmasının gerekli olduğunu belirtti."
Açıklama, görüşmede ABD Başkanı’na Türkiye’nin önceliklerinin iletildiğini bildiriyor ancak Başkan Trump’ın nasıl cevap verdiği belirtilmiyor.
Bir kere NATO’nun iki ana müttefiki arasındaki iletişimin nerede ise iki ay sonra gerçekleşmiş olması “Trump’la ilişkiler” üzerine kurulan iyi beklentileri boşa çıkarıyor.
Bu ikinci döneminde Trump’tan bir “Canavar” çıkmış olmasının da bunda etkili olduğunu düşünmek mümkün.
Trump, ABD devinin dünya ile ilişkilerini hallaç pamuğu gibi atıyor ve kime ne diyeceği bilinmeyen bir Leviathan profilini sergiliyor.
Erdoğan’ın telefon irtibatında gündeme gelen başlıklar Türkiye – ABD ilişkilerinde problemli alanlara işaret ediyor. Bunlar beklenirdi.
Ama ilk bakışta bir konunun eksikliğini görmemek de mümkün değil.
-Gazze yok orada.
Oysa Trump’ı Türkiye’de en vahşi rolde gündeme getiren hadise Gazze konusundaki çılgınlığı idi.
Gazze, sürecin başladığı 7 Ekim’den bu yana Türkiye’nin içini kan ağlatan bir mazlum yurt. Yıkılan, yerle bir edilen Gazze, on binler halinde can veren Gazze.
Gazze halen de Ramazan’da Türkiye’nin sıcak gündemi. İftarlarda, sahurlarda, bütün dualarda, yardım kampanyalarında Gazzeli çocuklar, anneler var.
Trump, daha göreve başladığı günde, Gazzeliler için sürgün planladığını açıkladı.
Erdoğan Trump’ın bu vahşi çıkışına 10 gün sonra 5 Şubat’ta Trump’ın adını anmadan tepki gösterdi, şöyle dedi:
"Bizim açımızdan yeni ABD yönetiminin siyonist lobinin baskısı altında Gazze'ye ilişkin gündeme getirdiği önerilerin konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bu plan tamamen beyhudedir. Gazze halkını yurtlarından etmeye kimsenin gücü yetmez. Gazze halkı Gazze'de kalmaya, Gazze'de yaşamaya ve Gazze'yi korumaya devam edecektir."
Trump “Gazzeliler için sürgün” de durmadı. 20 gün sonra bu defa yapay zekâ ile yaptırdığı bir “Gazze prıojesi” yayınladı. Projede Gazze bir sayfiye kenti yapılıyor, orada sakallı dansözler oryantal yapıyor, sonunda da Trump ile Netanyahu şezlonglara uzanmış şarap içiyorlardı.
Bu tüy dikmekti ama yeni Trump bütün İslâm dünyasının, hatta Gazze konusunda duyarlı bütün insanların duyguları üzerinde çizmeyle dolaşırcasına bu çılgınlıkları icra etmekten çekinmiyordu.
Evet, Türkiye’de böyle bir Gazze duyarlılığı vardı, öte yanda da Gazze için Trump çılgınlığı…
Erdoğan – Trump görüşmesinde Gazze de geçmeli miydi? Normal bir ilişkide, ya da eşit bir ilişkide Trump’a bir “Gazze uyarısı” beklenirdi. “Bu yanlış, denebilirdi, ABD’nin misyonu bu olmamalı” denebilirdi. Gazze’ye ilişkin bir not yok İletişim Başkanlığının açıklamasında.
Telefon görüşmesinden sonra çıkan değerlendirmelere baktım. Halk tv’nin Washington muhabiri Serra Karaçam’ın şu notu dikkatimi çekti:
“Eski Başkan Joe Biden yönetimi tarafından dışlanan Erdoğan, bu kez şanslı olabilir.
Ama elbette teslim olursa.
En büyük engel, HAMAS yanlısı söylem.
Washington’daki değişimden faydalanmanın ön koşulu, bu söylemden vazgeçmek.”
Ne dersiniz, Trump’ı kızdırmaya gelmez, yaklaşımı mı en real-politika?
https://www.karar.com/yazarlar/ahmet-tasgetiren/trumpla-gazzesiz-konusma-1603223