Işıner Güngör

Ukrayna’ya Güncel Bakış

Rusya topraklarının savaş alanına konu olması çatışmaların ölçeğini genişletebileceği gibi Rusya tarafının kendi topraklarında da teyakkuz halinde olması ihtimaliyle, var olan askeri gücün farklı yerlere dağıtılması sonucunu doğurabilir.


Işıner Güngör


Ukrayna’ya Güncel Bakış

Rusya topraklarının savaş alanına konu olması çatışmaların ölçeğini genişletebileceği gibi Rusya tarafının kendi topraklarında da teyakkuz halinde olması ihtimaliyle, var olan askeri gücün farklı yerlere dağıtılması sonucunu doğurabilir.


Doğu Avrupa’da yer alan ve Karadeniz’e kıyısı bulunan Ukrayna’da iki buçuk yılı aşkın süredir savaş devam etmektedir. Hız kesmeyen çatışmalar zaman zaman şiddetlenmektedir. Savaşın ne zaman biteceğine yönelik herhangi bir sinyal görünmemektedir. Maddi ve manevi büyük kayıpların yaşandığı bu bölgede insanlığın tek dileği bir an önce savaşın son bulmasıdır.

Hatırlanacak olursa geçtiğimiz yaz Ukrayna ordusu karşı saldırı başlatarak iyi bir ivme yakalamış, bazı yerleşim yerlerini tekrardan elde etmişti. Rus kuvvetleri bazı bölgelerde geri çekilmek zorunda kalmıştı. Çekilen Rus kuvvetleri saldırılarını tekrardan başlatmıştı. Yıpratma savaşı haline bürünen çatışmalar iki tarafı birbirine üstünlük sağlayamadığı bir evreye sürüklemiştir. Kilitlenen savaşta sadece küçük yerleşim yerlerinin el değiştirdiğine şahit olmaktayız. Geçtiğimiz Şubat ayında Donetsk’te bulunan Avdiivka kasabası Rusya’nın aylarca süren uzun uğraşları ve kayıpları sonucunda ele geçirilmişti. Aynı durumun bir benzeri şu an Chashiv Yar kasabasında yaşanmaktadır. 

Forbes’ın verilerine göre Ukrayna’nın geçici işgal edilmiş topraklarında şu an itibarıyla yaklaşık 500.000 Rus askerinin olduğu paylaşılmıştır. Savaş öncesi nüfusu 12.000 düzeyinde olan ve şimdilerde daha az kişiye sahip küçük bir kasabayı Rusya’nın ele geçirmekte yaşadığı zorluk gözden kaçmamaktadır. Rusya tarafından yoğun hava desteği, motorlu tüfek tugayı ve diğer askeri birimleri kullanmasına rağmen Chashiv Yar güçlü bir şekilde Ukrayna ordusu tarafından savunulmaktadır. Rus tarafı küçük kasabalar için yerine koyulması zor büyük kayıplar vermektedir. Küçük kasabalar için verilen büyük kayıplar askerî açıdan ne kadar mantıklı olduğu ayrıca değerlendirilmelidir.

Son aylarda Rus kuvvetlerinin Kharkiv bölgesine saldırılarını artırdığı dikkat çekmektedir.  Rusya kuvvetleri olabildiğince Kharkiv’de üstünlük kurmak ve sınırlarındaki şehirleri güvence altına almak için çaba göstermektedir. Rusya’nın Ukrayna ile sınır şehri Belgorod Ukrayna saldırılarından çok etkilenmektedir. Rus sınırlarına yakın yerlerde tampon bölgelerin kurulması Rus tarafının amaçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Son günlerde ABD ve Avrupa’nın yardım kapsamında sağladığı füzelerin kullanım menzilinin artırılmasına yönelik izin olası tampon bölgenin işlevselliğini azaltacaktır. Rusya topraklarının savaş alanına konu olması çatışmaların ölçeğini genişletebileceği gibi Rusya tarafının kendi topraklarında da teyakkuz halinde olması ihtimaliyle, var olan askeri gücün farklı yerlere dağıtılması sonucunu doğurabilir. Bu durum cephelerde zayıflayan Rus baskısıyla Ukrayna ordusunun ilerlemesini kolaylaştırabilir.

Ukrayna ordusunun zaferi için ABD ve AB’nin yardımlarının hayati bir yeri vardır. Amerika’da Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında aylarca süren politik çekişmeler sonunda 61 milyar dolarlık yardım paketinin onaylanması ile sonuca bağlandı. Böylelikle ABD’nin taahhüt ettiği toplam yardım miktarı 175 milyar düzeyine erişmiştir. 

Savaşın uzaması ABD’de ve Avrupa’da siyasi yorgunluğa sebep olsa da Ukrayna’ya verilen destek halen canlılığını korumaktadır. Kasım ayında gerçekleşecek ABD seçim sonucunun Ukrayna’ya yardımlar konusundaki gidişatı etkileyecek türdendir. Ukrayna yönetimi şimdiden Trump’ın yeniden seçilmesi ve yardımları askıya alması ihtimaline karşı güçlü bir B planını oluşturmalıdır. Bu tür olumsuz bir durumda AB’nin ABD’nin boşluğunu doldurarak yaptığı yardımların miktarını artırması gündeme gelebilir.

AB Ukrayna’ya yaptığı askeri, ekonomik ve insani yardımların yaklaşık 156 milyar dolar seviyesine eriştiği düşünülmektedir. Bu arada, AB ülkeleri arasında Ukrayna’ya en çok destek veren ve mülteci statüsündeki kişilere en çok kapılarını açan ülke Almanya olduğu bilinmektedir. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen her fırsatta AB’nin Ukrayna’yı destekleyeceğinin altını çizmektedir.

Rusya’nın savaşı uzatarak Ukrayna’yı yıpratmayı hedeflediği ve tavizleri kabul edecek şekilde ateşkes masasına oturtmayı istediği bilinmektedir. Rusya tarafının gözünden kaçırdığı bir önemli konu; savaş uzadıkça Ukrayna Batı’nın bir parçası olarak bulunduğu konumunu pekiştirmekte, dünyadaki saygınlığını artırarak yaymaktadır. Savaş meydanında başa baş süren askeri mücadelelere rağmen, Ukrayna dış dünyanın desteğiyle diplomasi masasında avantajlı konuma doğru ilerlemektedir.