Bazı şeyleri çabuk unutuyoruz… Veya iktidar bizlere balık hafızalı muamelesi yapıyor… Balık hafızalı olduğumuzu zannediyor…
Meseleye gireceğim ama kısa bir girizgah yapayım…
Cumhurbaşkanı Meclis açılış konuşmasında İsrail’in Türkiye’ye saldırabileceğini söyledi. Ortadoğu’da sınırların yüzyıl sonra yeniden değiştirilmek istendiğini iddia etti…
Millete korku sardı mı? Millet eyvah yarın İsrail başımıza füze yağdırır diye endişeye kapıldı mı?
Hayır…
Çünkü herkes bunun iç politikaya yönelik bir hamle olduğuna inanıyor. AKP’liler dahil!...
Bu sebeple yankı bulmadı…
Kimse İsrail’in Türkiye’ye saldıracağına inanmıyor ama yine de her kafadan bir öneri çıkıyor…
Kimi Malatya’daki Kürecik radar üssünü kapat İsrail çaresiz kalsın dedi…
Kimi Rusya’da S/400 hava savunma füzelerini boşuna mı aldık diye sordu…
Kimi Tel Aviv’den kalkan uçaklar Adana’yı, Gaziantep’i, Malatya’yı, Ankara’yı vuracak bizim elimiz armut mu toplayacak dedi.
Kimi İsrail’in eti ne budu ne diye sordu?
Peki Erdoğan bu iddiasını neye dayandırdı? Hangi bilgiye…
Söylediği aynen şu:
‘Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir.’
Arz-ı mev’üd diye adlandırıldıkları bölgenin sınırları tam belli değil. Filistin, Lübnan, Suriye ve peygamberler kendi Urfa’yı kapsadığı iddia ediliyor…
İsrailoğulları bu bölgenin kendilerine verildiğine inanıyor. Temel dayanakları Tevrat… Erdoğan da işte bu sebeple dini fanatizm içinde olan Netanyahu’nun nihai hedefinin Türkiye olduğunu söylüyor…
Vadedilmiş topraklar meselesine gelince… 14 yıl önce kaleme aldığım bir yazı aklıma geldi. Yazının başlığı şuydu; Ya Suriye sınırını İsrail’e verseydik.
Evet evet Erdoğan’ın böyle girişimi oldu. Suriye sınırında 550 kilometre uzunluğunda 350 metre genişliğindeki araziyi mayınları temizleme karşılığında 49 yıllığına İsrail’e kiralamak için çabaladılar.
Yasal düzenleme yaptılar….
İsrail Suriye sınırındaki 650 bin anti-personel mayınını beş yıl içinde temizleyecek karşılığında 44 yıl tarım arazisi olarak kullanacaktı.
Yani İsrail aramızda sınır olmayan sınır komşumuz olacaktık…
Tam 49 yıl…
Hatırlayın… Bu projeye karşı çıkarlara Erdoğan ‘Yahudi düşmanısınız, ırkçılık yapmayın’ diye sert çıkışmıştı.
CHP ve MHP’li vekillerin karşı çıkması, bölge halkının direnmesi Anayasa Mahkemesi’nin bazı maddeleri iptal etmesiyle proje askıda kaldı.
Şimdi diyoruz ki; vadedilmiş topraklara gözünü diken fanatik dinci İsrail yönetimi bir çılgınlık yapıp Güneydoğu’ya kadar gelmeye kalkabilir…
Bugün savaş nedeni diyoruz, doğru ama 15 yıl önce o toprakları hediye ediyorduk…
Unuttuk mu?
AKP yönetimi unuttu mu?
Mayın tartışmalarının yapıldığı günlerde Urfa’ya gidip inceleme yapan İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy şöyle demişti; ‘her Yahudi için atalarımızın ve dedelerimizin geldiği topraklara gelmek çok önemli’
İsrail için bereketli toprakları alıp tarım yapmak çok önemliydi ama gerçek amaçları vadedilmiş topraklara yerleşmekti!..
Büyükelçi bunu açık açık söyledi…
2010 yılında sorduğum soruyu yineliyorum…
Ya Hatay’dan başlayan Gaziantep, Urfa, Mardin, Şırnak sınır bölgelerini İsrail firmasına verseydik ne olurdu?
Hem de 2059 yılına kadar…
TBMM’de yarın İsrail tehdidine karşı gizli oturum var… 550 kilometrelik alanın bu iktidar tarafından İsrail’e verilmek istenmesi gündeme gelir mi?
Konuşulur mu?
https://halktv.com.tr/makale/vadedilmis-topraklari-israile-49-yilligina-kiraya-veriyorduk-876859