Açıklanan her vergi rekortmenleri listesi, aslında ülkede yaşanan “güven” eksikliğinin nerelere geldiğinin resmi…
Liste yıldızlarla dolu... Bu yıldızlar, isim ve soyadlarının yerine kullanılan, gizliliğin ve korkunun sembolü olan işaretler!
- 2000 yılında ismini gizleyen: 14 kişi
- 2008’de: 31 kişi
- 2012’de: 35 kişi
- 2018’de: 58 kişi
- 2019’da: 67 kişi
- 2023’te: 73 kişi
- 2024’te: 79 kişi
Listede yer alan onca yıldızın yanlarına burç yorumları eklemek gerek aslında… İsmi yayınlanan sadece 21 kişi olunca tablo boş kalıyor yayınlandığında!
***
Oysa eskiden vergi rekortmen listesine girmek en büyük prestijdi… Şimdiyse bir tür “tanık koruma programı” sanki…
Nereden nereye gelindi!
Devlet, en büyük vergi mükelleflerini onurlandırmak istiyor ama mükelleflerin neredeyse yüzde sekseni bu onurdan köşe bucak kaçıyor.
Peki, insanlar neden saklanıyor? Çalışmışsın, kazanmışsın, alnının akıyla vergini ödemişsin. Bir itibar nişanesi olması gereken durum, neden çoğunluğun tercihiyle bir sırra dönüşüyor?
***
Cevabı çok acı! Ülkeyi getirdikleri yer işte burası… Saklanan 79 “yıldız”, sadece kişisel tercihlerinin bir sonucu değil, aynı zamanda bozuk sistemin, çalışmayan adalet duygusunun ve buharlaşan toplumsal güvenin en net semptomları...
Nitekim adınızın milyonlarca liralık bir vergiyle anılması, boynunuza “Benimle de ilgilenir misiniz?” diye yazan bir neon tabela asmak gibi…
***
Mafyasından haraç isteyenlere, gizli tanık ifadelerinden milyon dolarlar talep eden avukatlara kadar geniş bir yelpazede başınıza bela açma potansiyeli sunması kaçınılmaz.
Adını gizlemek, kimi zaman doğrudan bir tehdit algısından, kimi zaman sadece “gözler üstüme çevrilmesin” isteğinden... Bu ortamda, kendini korumayı seçeni kim suçlayabilir?
***
Milyonlarca liralık vergi borçlarının bir kalemde silindiği, vergi aflarının neredeyse yıllık gelenek haline geldiği bir ülkede, vergisini kuruşuna kadar ödeyen bir rekortmen, kendini “sistemin enayisi” gibi hissedebilir.
“Bari ismimi gizleyeyim de saflığım tescillenmesin” duygusu hiç de yabana atılacak bir psikoloji değildir... İyilik yapıp denize atmak değil, denize atılanın bizzat kendisi olduğunu hissetmektir.
***
Tabii bir de işin karanlık boyutu var… Bazı isimler için kazançlarının kaynağının sorgulanması pek hoş olmaz tabii…
İsminin parlaması, geçmişe dönük tüm ticari ilişkilerini, özellikle de devletle olan ihalelerin mercek altına alınması ihtimalini doğurur ki tat kaçırabilir. Haliyle gizlilik, bir tercih değil, bir beka sorunu haline gelir.
***
Devlet dediğin, ülkeye en çok katkı sağlayan vatandaşını her türlü tehditten korur. Temel inanç sarsıldığında ise insanlar görünmezlik pelerinine sığınır... Artık paran vardır ama huzurun yoktur.
İşte bu denklemde, yayınlanan listede yıldızların arkasına saklanmak, en mantıklı sigorta poliçesi haline gelir. Peki ülkeyi tekinsiz hale getiren yönetici acaba kimdir?
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/vergi-rekortmenleri-yildizlara-gitti-56486