Işıner Güngör

Tarih: 23.09.2024 19:59

Yeni Kaledonya’da Uzlaşı Güzergâhı

Facebook Twitter Linked-in

Fransa’nın Pasifik Okyanusundaki özerk ülkesi Yeni Kaledonya’da hatırlanacağı üzere mayıs ayının ortalarında çatışmalar meydana gelmişti. Çatışmaların merkezinde Fransız Parlamentosu’nun Yeni Kaledonya Anayasasındaki değişiklik önerisi yer almaktaydı. Planlanan değişiklikle yakın zamanda Ada’ya yerleşen yabancılara oy hakkı tanınması gündeme geldi. Yaklaşık 300.000 kişilik nüfusun %40’ını oluşturduğu düşünülen Kanaklar, siyasi güçlerinin azalacağını düşünerek öneriye karşı çıkmaktadırlar.

İngiliz kâşif James Cook tarafından 1774 tarihinde keşfedilen Ada, 1854 yılında Fransa hâkimiyetine geçmiştir. O tarihten günümüze Fransa’nın Yeni Kaledonya ile olan ilişkisi yükselen ivmeyle devam etmiştir. Ada sakinlerine Fransız vatandaşlığı verilmiş, ülkeye özerklik tanınmıştır. 

Fransa’ya muhalif tutumların da kendini hissettirdiği bu ülkede bağımsızlık talebi çerçevesinde 2018, 2020 ve 2021 yıllarında üç defa referandum düzenlenmiştir. Üç referandumda da bağımsızlığa hayır oyu çıkmıştır. İlk iki referandumdaki evet oyunun yüksekliği muhalifleri motive etmiştir.

Geçtiğimiz günlerde Ada ülkesinde Fransız güvenlik güçleri ile bağımsızlık yanlıları arasındaki çatışmalar yine dünya gündemine gelmiştir. Başkent Noumea’nın güneyinde bağımsızlık protestolarının sık yaşandığı Saint Louis’te iki kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışma, gerginliğin hâlen devam ettiğinin kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yeni Kaledonya ekonomisinin ağırlıklı yapısını hizmetler sektörü, nikel madenciliği ve Fransa’dan elde edilen sübvansiyonlar oluşturmaktadır. Ülkenin ticari faaliyetlerinin çoğu Fransa ile gerçekleşmektedir. Anadolu Ajansı’nın verdiği bilgilere göre Fransa sanayisi için nikel kaynağı olan bölge, dünya rezervinin %10’undan fazlasına ev sahipliği yapmaktadır. Paslanmaz çelik üretiminde yoğun olarak kullanılan nikel; özellikle uçak, kamyon, vagon ve lokomotif gibi araçların üretiminde yararlanılmaktadır.

France 24 haber sitesine göre Ada’da görülen son şiddet olayları sebebiyle oluşan maddi kaybın 2,2 milyar Euro düzeyine eriştiği belirtilmektedir. Ayrıca, bu olaylar neticesinde takriben 35.000 kişinin işsiz kaldığı tahmin edilmektedir. Olayların kontrol altında tutulması amacıyla Paris’ten 17.000 km uzaklıktaki Ada’ya binlerce polis ve asker sevkiyatı gerçekleştirilmiştir. Mayıs ayındaki protestoların yatışmasına rağmen güvenlik nedeniyle akşam 10 ile sabah 5 arasındaki sokağa çıkma yasağı devam etmektedir.

Seçimlerde oy kullanımına yönelik esaslar üzerinden alevlenen gerilimin perde arkasında genel ekonomik durumun yansımaları da bulunmaktadır. Sosyal yaşamda refah basamağının en üstünde beyazlar, en alt basamağında ise Kanaklar ve Melanezyalılar bulunmaktadır. İki sosyal basamak arasında geniş bir mesafe aralığı söz konusudur. Le Monde’ye göre ülkede en zengin ve en yoksul yüzde 10’luk kesimleri karşılaştırdığımız da yaşam standardı bakımından 7,1 kat fark olduğu iddia edilmektedir. Fransa’da ise bu oranın 3,5 kat seviyesinde olduğu paylaşılmaktadır.

Yeni Kaledonya’daki muhalif tepkilerin tamamen sonlandırılmasında paternalist ilişkiden hareketle Fransa’ya kısmen fazla sorumluluk düşmektedir. Fransız yetkililerin yerel halkın ekonomik ve sosyal şartlarının iyileştirilmesi konusunda başlatacağı diyalog barış ikliminin tesis edilmesinde yararlı olacaktır. Ada, yaklaşık 36.000 dolarlık kişi başı gayri safi yurt içi hasılasıyla dünyada birçok ülkeye göre yüksek sıralarda bulunmaktadır. Buna rağmen, Yeni Kaledonya’da etnik gruplar arasında kişisel gelir dağılımında eşitsizlikler mevcuttur. Örneğin, Ada’daki Melanezyalılar Avrupa kökenlilere göre 4 kat daha düşük gelir elde etmektedir. Gelir adaletsizliğinin sebepleri arasında arazilerin üçte ikisinin Avrupalı ailelerinin elinde olmasının da payı vardır. Buna ek olarak, tarım haricinde ticarette, idari görevlerde ve iş dünyasında Avrupa kökenliler baskın hâkimiyetlerini sürdürmektedir.

Fransa’nın ekonomisi ve dış politikası için Yeni Kaledonya’nın önemli bir yeri vardır. Zengin doğal kaynaklarıyla sanayisine ham madde sağlayan bu bölge, Hint-Pasifik stratejisi bağlamıyla da dış politikasına yön veren unsurlardan biridir. Paris yönetimi Ada’da gelir adaletsizliğinin önüne geçebilirse barışçıl bir uzlaşıda önemli bir yol kat edecektir. Böylelikle Ada özelinden takip ettiği politikalarda sorunsuz sürdürülebilir bir yaklaşım geliştirebilmesi mümkün olacaktır. 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3