Murat Tüzel


YOKSULLUĞA ÇÖZÜM OLARAK TURİZM

Turizm operatörleri ve STK’lar kazançlarının bir kısmını temiz suya erişime, eğitim ve sağlık hizmetlerine yatırabilirler. Böylece, çok az eğitim almış veya hiç eğitim almamış bireylere çok sayıda iş imkânı sağlanır.


Turizm, sadece dünyayı keşfetmek değil, aynı zamanda onu geliştirmek ve iyileştirmektir de. Doğru şekilde ve sorumluluk bilinciyle yapıldığında yoksullukla mücadele için güçlü bir araç haline gelir. İstihdam yaratır, kadınları güçlendirir, kültürü korur ve hayati hizmetlere fon sağlar. 

Turizm, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerdeki kadınlar, gençler, göçmen işçiler ve kırsal nüfus için oldukça önemlidir. Bugün özellikle yoksul ülkelerde ekonomik büyümenin önemli bir kaynağı olarak kabul edilmektedir. Turizm sektörü; tarım, inşaat, kamu hizmetleri, gıda, tekstil, el sanatları ve ulaşım gibi farklı sektörleri bir araya getirerek yoksulluğun azaltılmasına katkıda bulunur. 

Turizmin toplumsal faydalarını özetleyecek olursak;

Turizm Eğitimi ve Sağlığı Finanse Eder:

Turizm operatörleri ve STK’lar kazançlarının bir kısmını temiz suya erişime, eğitim ve sağlık hizmetlerine yatırabilirler. Böylece, çok az eğitim almış veya hiç eğitim almamış bireylere çok sayıda iş imkânı sağlanır. Turizm, sosyal dezavantajı ya da beceri eksikliği olanlara, diğer sektörlerin sunmadığı fırsatları tanır. 

 

Turizm İşsizliğin Olduğu Ücra Bölgelere İstihdam Sağlar: 

Turizm, kayıtlı istihdamın az olduğu bölgelerde rehberlik, otelcilik, gıda hizmetleri ve ulaşım alanlarında iş olanakları yaratır. Oteller ve yiyecek-içecek hizmetleri, özellikle işgücü piyasasına sınırlı erişimi olanlar için yoğun çalışma ve istihdam alanıdır.  

Turizm Doğal Felaketlerin Ardından Yeniden Toparlanma İmkanı Sunar:

Turizm sektörü doğal afetlerden etkilenen topluluklara iş eğitimi ve çalışma fırsatları yaratır. Devlet yardımının ulaşmasından çok daha hızlı bir şekilde geçim kaynaklarını geri kazandırır. Örneğin, 2004 yılında Sri Lanka’daki tsunami sonrasında hayatta kalanlara otelcilik ve rehberlik eğitimi verilmişti.

Eko-Turizm Çöpü Hazineye Dönüştürür:

Yerel halk turistik bölgelerdeki atık malzemeleri toplayarak onları hediyelik eşyalara dönüştürebilir. Böylece hem çevrenin bakımı yapılır hem de işsizler için gelir kaynağı yaratılmış olur. 

El Sanatları Satışları Yerel Ekonomileri Canlandırır: 

Turistler el yapımı ürünleri satın alarak yerel sanatların korunmasına ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunurlar. Kayıtlı istihdama erişimi kısıtlı olan zanaatkarlar için küçük işletmelerin kurulması, yerel ekonomiye katkıda bulunur. 

Festivaller Mevsimsel Gelir Yaratır: 

Kültürel festivallere yönelik turizm, yerel sanatçılara, müzisyenlere, dansçılara, aşçılara ve satıcılara ekonomik destek sağlar. Yerel kültürü tüm topluluklar için bir gelir fırsatına dönüştürür.

Turizm Yoksulluğa Aracısız Çözüm Sunar: 

Seyahatler hayatları dönüştürür. Özellikle kırsaldaki ve yetersiz hizmet alan bölgelerdeki ev pansiyonları ailelere gelir yaratır. Yerel ailelerin yanında kalan turistler, kadınlar ve haneler için doğrudan ve düzenli gelir kaynağı oluştururlar. Eğitim, sağlık ve günlük ihtiyaçların desteklenmesi için kırsal kesimdeki kadınların güçlendirilmesi gerekir. 

Turizmin Yoksulluğu Azaltabilmesi İçin Çözümler

Çeşitli düzenlemeler, stratejiler ve sağlam politikalar; sürdürülebilir turizmin gelişimi, doğal kaynakların ve yaşam biçimlerinin korunması ve ekonomik kalkınmanın teşvik edilerek yoksulluğun büyük ölçüde azaltılması için temel oluştururken sosyal uyumun ve yerel toplulukların kimliklerinin korunmasına da yardımcı olurlar. Bu stratejilerin, programların, politikaların ve yasal koşulların oluşmasında ise hükümetlerin, emniyet ve güvenlik güçlerinin yanı sıra altyapının, eğitim ve öğretim durumunun, hijyen ve çalışma koşullarının önemli rolü vardır. 

İşbirliği: Ortak amacı turizm yoluyla yoksulluğu azaltmak olan uluslararası sivil toplum ve özel sektör kuruluşlarıyla hükümetler arasında, yoksul yanlısı sürdürülebilir turizm için sektörel ve sektörler arası kamu-özel sektör ortaklıkları geliştirilmeli.

           

Takip: Turizmin çevresel etkisi düzenli olarak izlenmeli ve değerlendirmeli.

Uygulama: Kapsamlı kırsal kalkınma stratejileri tasarlanmalı ve uygulanmasına sosyal ortaklar dahil edilmeli.   

Yerellik: Endüstriyel tedarik zincirlerinin yerel kaynaklardan sağlanması teşvik edilmeli ve ithal ürünlere olan bağımlılık azaltılmalı. Sektör, sosyal kalkınma ve yoksulluğun azaltılmasında itici güç olması ve yerel istihdam yaratma potansiyelinin yüksek olması sayesinde yerel gelirleri artırabilse de işletmeleri genellikle yerel tedarik bağlantıları aramaktan ziyade yabancı tedarikçilerle bağlantı kurmaktadır. Çoğu gelişmekte olan ülke için turizm harcama ve kazançlarındaki bu "sızıntılar," brüt turizm kazançlarının %40 ila % 50'si arasında ve gelişmiş ve daha çeşitli gelişmekte olan ülkeler için %10 ila %20 arasındadır. İşletmeler inşaat, tarım, balıkçılık, gıda işleme, mobilya imalatı, el sanatları, medya ve eğlence, ulaştırma, enerji ve telekomünikasyon alanlarında yerel sektörlerle bağlantılar kurarak bu sızıntıları azaltabilir.

Destek: Yoksulların kredi aracılığıyla finansmana erişimlerini kolaylaştırarak yerel mülkiyet teşvik edilmeli. Toplulukların kaynaklar üzerinde adil ekonomik getiri elde etmesi sağlanmalı.

Eğitim: Yerel halk turizm sektöründeki iş olanakları hakkında bilgilendirilmeli. İş bulma programları geliştirilip eğitim verilerek yerel istihdam desteklenmeli. Sektörün operasyonel etkinliği ve hizmet kalitesinin artırılması için eğitim, mesleki eğitim ve insan kaynaklarının geliştirilmesi temel gerekliliklerdir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde turizm işletmeleri, KOBİ'ler başta olmak üzere, turizm işletmeleri çalışanları ve işverenler için etkili eğitim ve beceri geliştirme programları oluşturmalı. Bu programlar iş sağlığı ve iş güvenliği gibi konuları da kapsamalı. 

İletişim: Toplulukların gıda, mal, hizmet ve altyapıya ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla sektörün ihtiyaçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olunmalı. Bunu için turizm sektörü ile yerel topluluklar arasındaki iş birliği ve iletişim güçlendirilmeli. 

■ Altyapı: Sürdürülebilir ve çekici bir destinasyon oluşturmak ve otel, restoran gibi turistik hizmetleri kolaylaştırmak için elektrik ve su tesisleri, havaalanları ve yollar gibi geniş bir hizmet yelpazesine sahip bir altyapı gereklidir. Altyapının geliştirilmesiyle birlikte hizmetlerin sunulması kolaylaşacak ve yoksul yerel halkın işlere erişimi sağlanacaktır.

Diyalog: Sektör, kaliteli hizmet ve sürdürülebilir turizmi sağlamak için işçi-yönetim İlişkileri ve sosyal diyalog açısından insan onuruna yakışır çalışma koşullarının var olduğu bir ortamda gelişmelidir. İyi yönetilen bir şirkette, etkili bir çalışan değerlendirme sistemiyle birlikte etkili bir sosyal diyalog, çalışanların her düzeydeki ihtiyaçlarını daha iyi karşılayarak verimi artıracaktır.

Ancak çalışma koşulları sıklıkla uygunsuz ve düzensizdir. Gündelik, geçici, mevsimlik ve yarı zamanlı sözleşmeler, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, iş istikrarsızlığı, sınırlı kariyer fırsatları, dış kaynakların önemli ölçüde kullanımı ve hızlı personel değişimi, sektörü çalışanlar açısından güvencesiz kılmaktadır. İşyerlerindeki kötü çalışma koşulları başta olmak üzere mevcut iş açıkları ele alınmalıdır. 

 

■ Eşitlik: Kadınlar ve genç işçilerle diğer çalışanlar arasında ciddi fırsat ve muamele eşitsizliği vardır. Vasıfsız işçi kadınlar iş yerlerinde kötü çalışma koşullarına, fırsat eşitsizliğine, şiddete, sömürüye, stres ve cinsel tacize sıklıkla maruz kalmaktadırlar. Ayrıca eğitim ve öğretime erişim açısından da ayrımcılığa uğrarlar. Kadınlar, benzer beceriler için ortalama olarak erkek çalışanlardan %20 daha az ücret alırlar. İş yerlerindeki cinsiyet eşitsizliği ve özellikle çocuk işçiliği ortadan kaldırılmalıdır. 

GERÇEKLER ve RAKAMLAR r ve GG Rakamlar

Yeni teknolojilere bağlı olarak zaman zaman yaşanan aksaklıklar ve yapısal değişikliklere rağmen turizm sektörü özellikle son yıllarda hızla büyümekte ve gelişmekte olan ülkelerde büyük bir istihdam kaynağı olmaya devam etmekte. 

■ 2012 yılında seyahat ve turizmin, küresel GSYİH (Gayrisafi yurt içi hasıla)'nın yaklaşık yüzde 9'unu, toplam yatırımın yüzde 5'ini ve dünya ihracatının yüzde 5'ini oluşturduğu tahmin ediliyor.

■ Turizm ihracatı, dünya ticari hizmet ihracatının %30'unu (toplam mal ve hizmet ihracatının %6'sını) temsil etmekte.

■ Uluslararası turistik seyahatler 1995-2010 yılları arasında yıllık ortalama %4,3 oranında artmıştır. Seyahat endüstrisi 1950 yılında sadece 25 milyon uluslararası turist varışı kaydederken; varışlar 1980'de 277 milyona, 2000'de 675 milyona, 2008'de 922 milyona, 2010'da 940 milyona, 2012'de 1.035 milyona çıkmış olup önümüzdeki on yılda büyümenin hızlanarak devam etmesi beklenmekte.

■ Turizmdeki tedarik zinciri açısından bakıldığında, turizmin çekirdek sektöründe yaratılan bir iş, ilgili ekonomide dolaylı olarak 1,5 ilave iş yaratmakta.

■ 2012 yılında turizm küresel ekonomisi 260 milyondan fazla kişiye iş imkânı sağladı. Bu rakam, dünya genelindeki doğrudan ve dolaylı işlerin yaklaşık %8,7'sine veya her 11 işten birine denk geliyor.

■ Kadınlar birçok ülkede iş gücünün çoğunluğunu temsil ediyor.

i■ Genç istihdamı önemli. Sektördeki İşgücünün yarısı 25 yaşın altında.

■ En az gelişmiş ülkelere (1998-2008) gelen turist sayısı üç katına çıkmış, ortalama büyüme hızı %13 olmuş ve turizm gelirleri 1 milyar dolardan 5,3 milyar dolara çıkmıştır.

■ Sektör şu anda 48 en az gelişmiş ülkenin (EAGÜ) 20'sinin ihracat gelirlerinde birinci veya ikinci sırada yer alıyor ve en az 10 diğer ülkede istikrarlı bir büyüme gösteriyor.

■ Turizm, az gelişmiş ülkelerin ihracatının %33'ünü, daha az gelişmiş ülkelerin ihracatının ise %65'ini oluşturmakta.

 

Murat TÜZEL

CHP İstanbul Kültür ve Turizm Komisyon Başkanı

Şişli Kent Konseyi Turizm Komisyon Başkanı

Dünya Seyahat Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu Üyesi