G-XKX1J2WR62

Arslan Bulut

Zıt partiler yan yana koşuyorsa, ülke yanıyor demektir!

Erdoğan, bir gün önce yeni anayasa çağrısı yapmış ve “82 Anayasası'nın miadı artık doldu. Yeni anayasa ile ilgili olarak biz kendi hazırlıklarımızı çok titiz bir şekilde yapıyoruz. Yeni anayasa kutuplaştırıcı değil birleştirici olmalı" demişti.


Arslan Bulut


Zıt partiler yan yana koşuyorsa, ülke yanıyor demektir!

Erdoğan, bir gün önce yeni anayasa çağrısı yapmış ve “82 Anayasası'nın miadı artık doldu. Yeni anayasa ile ilgili olarak biz kendi hazırlıklarımızı çok titiz bir şekilde yapıyoruz. Yeni anayasa kutuplaştırıcı değil birleştirici olmalı" demişti.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi Tören Salonu'nda 28'inci Dönem 3'üncü Yasama Yılı açılışı nedeniyle düzenlenen resepsiyona katıldı. Bahçeli, Meclis Genel Kurulu’nda DEM Parti sıralarına giderek tokalaşmasının sorulması üzerine “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım diye düşünüyorum” dedi.

Erdoğan’ın Meclis açılış töreninde yaptığı konuşmada İsrail’le ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımız bugün muhtemel gelişmeler üzerinde kararlı bir şekilde duruyor. Türk milletini de bu manada uyarıyor, dikkatli duyarlı olmalarını tavsiye ediyor” diye konuştu.

Erdoğan, bir gün önce yeni anayasa çağrısı yapmış ve “82 Anayasası'nın miadı artık doldu. Yeni anayasa ile ilgili olarak biz kendi hazırlıklarımızı çok titiz bir şekilde yapıyoruz. Yeni anayasa kutuplaştırıcı değil birleştirici olmalı" demişti.

Erdoğan, ayrıca İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yerin Türkiye toprakları olacağını söylemişti.

***

Bahçeli, “barış” söylemleri konusunda, 9 Temmuz 2019 tarihinde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Bu toplumu barıştırmamız lazım” sözlerine cevaben, “Herkes iyi bilmelidir ki, bu toplumda, bu millette, bu ülkede küslük, dargınlık, kırgınlık olmadığı için barış ve barıştırma söylemleri tehlikelidir, fitneyi selamlamaktır. Aynı zamanda şeytani bir üsluptur” demişti.

Bahçeli 23 Eylül 2021’de de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Kürt sorununun çözümünde HDP'nin meşru organ olarak görülebileceği”ni söylemesiyle ilgili açıklamalarda bulunmuştu.

Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun ‘bu ülkeye barışı dostlarımızla getireceğiz’ demesi, adeta Türkiye’de savaş varmış gibi ima ve ihsasta bulunması derin bir yarılma, vahim bir kırılma hâlidir. Dostlar kimdir, barış ne demektir? Düşmanı dost gören bir anlayışın vatanı karanlığa, milleti uçuruma çekmesi kaçınılmaz bir hayat ve siyaset gerçeğidir.” demişti.

***

Bahçeli’nin HDP ile ilgili tutumunu 180 derece değiştirmesini, “Yeni bir döneme giriyoruz” diye izah etmesi ve bunun sebebini de “Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lâzım” diye açıklaması, bana göre şaşırtıcı değildir.

Çünkü ben de 1 Ekim 2024 tarihli yazımı “Görüldüğü gibi Özgür Özel, ‘CHP’nin iktidarında’ demiyor, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarında’ diyor. Mevcut iktidarı, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti’ olarak görmedikleri anlaşılıyor. Anadol ve Tekin’in tespitleri de aynı yönde. Bu söylemler, Türkiye’de bir dönemin sonuna gelindiğini gösteriyor...” diye bitirmiştim.

***

Bahçeli ve Özgür Özel’in sözlerinden ve davranışlarından, devletin zirvesinde yeni bir karar verildiği, “Türkiye Cumhuriyeti İktidarı” kurulacağı ve bütün partilerin bu karara uyacağı yönünde bir yeni durum seziliyor. Öyle ki HDP’li Sırrı Sakık da arka sıralardan gelerek Bahçeli ile tokalaştı... Bu ilgiden onlara da bilgi verildiği anlaşılıyor.

Gerçi Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni yasama yılı resepsiyonuna beni de davet etmişti ama katılamadım... Yeni bir döneme girildiği, bu resepsiyonda Sinan Ateş cinayeti üzerinden birbirine giren CHP ve MHP genel başkanlarının, hiçbir şey olmamış gibi sohbet etmelerinden de anlaşılıyor...

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu durum sorulunca “Geçmişte DEM Partililerin hatırını soruyoruz diye bizi eleştirenler oluyordu. Ben 'Bu milletten, bu halktan oy alan her parti kıymetlidir' diyordum. O yüzden Devlet Bey'in bugünkü ifadeleri ağırdı, ben de gerekli cevabı verdim. Kendisi 'Birbirimizi kırmıyoruz umarım, siyasetin gereği böyle ifadeler oluyor' dedi. Ben de 'Celal (Adan) Bey de bilir, hepimiz doğru bildiğimizi söyleriz ama nezaketten taviz vermeyiz' dedim. Sonrasında karşılıklı selam, saygı, ayrıldık. Doğrusu budur, bir adım geri atmam ama nezaketi de elden bırakmayız." ifadelerini kullandı.

Bahçeli, dört gazeteciye de siyaset gereği mi hakaret etti; onlarla da tokalaşacak mı bilmiyorum ama sözü bir Afrika atasözü ile bağlayayım:

"Aslan, ceylan, sırtlan ve zebra yan yana koşuyorsa orman yanıyor demektir."

Birbirine zıt partiler, AKP, CHP, MHP ve HDP yan yana koşuyorsa ülkeye yeni bir don; yani yeni bir anayasa biçildi demektir! Bu da ülke yanıyor demektir...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/zit-partiler-yan-yana-kosuyorsa-ulke-yaniyor-demektir-845889h.htm

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.