Tarih: 10.08.2025 12:20

Marmara Denizi depremi küçültüyor

Facebook Twitter Linked-in

Marmara Denizi'nde beklenen büyük depremle ilgili endişeler sürerken, Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş'tan dikkat çekici bir analiz geldi. Bektaş, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Marmara Denizi'nin kendine has jeolojik yapısının depremlerin büyüklüğünü sınırladığını öne sürdü.

İŞTE O TEORİ: MARMARA'NIN ALTI NEDEN FARKLI?

Prof. Dr. Bektaş, teorisini 5 maddede özetledi. Buna göre, Marmara Denizi'nin altında, yerin "manto" olarak bilinen sıcak tabakası yüzeye daha yakın konumda bulunuyor. Bu durum, üzerindeki deprem üreten sismik kabuğun ısınmasına, gerilmesine ve incelmesine neden oluyor. Ayrıca, derinden yükselen sıcak akışkanlar, fayların daha kolay kaymasına, yani bilimsel olarak "creep" (sürünme) olarak adlandırılan bir mekanizmayla enerjisini yavaş yavaş boşaltmasına yol açıyor.

DENİZDE KÜÇÜK SARSINTILAR, KARADA BÜYÜK RİSK

Bu eşsiz jeolojik yapı, denizde ve karada iki farklı deprem karakteristiği yaratıyor. Prof. Dr. Bektaş'a göre:

Denizdeki Faylar: İnce sismik kabuk ve "creep" mekanizması nedeniyle, enerjilerini sık sık ancak 7'den küçük depremlerle boşaltıyorlar.

Karadaki Faylar: Kalın sismik kabuğa sahip ve "kilitli" durumda olan faylar ise enerjiyi uzun yıllar boyunca biriktirip, 7'den büyük yıkıcı depremler üretiyor.

KANIT: SON YÜZYILIN DEPREMLERİ

Prof. Dr. Bektaş, bu görüşün son yüzyılda meydana gelen depremlerin dağılımıyla da desteklendiğini ifade etti. Bilimsel jeofizik haritaları ve kesitlerinin, bu teoriyi doğruladığını belirtti.

Bektaş'ın bu teorisi, İstanbul için deprem riskinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Teori, 7'den büyük ve yıkıcı bir deprem riskinin merkezinin, denizin içindeki "sürünen" faylardan ziyade, henüz kırılmamış ve gerilim biriktiren karadaki kilitli fay segmentleri olabileceğine işaret ediyor.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3