Tom Barrack, aklındakini veya kendisine verilen genel programı gizlemiyor, açıkça söylüyor. Böylece ABD’nin Türkiye ile ilgili projelerini, ondan duyabiliyoruz...
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Bahreyn’de yaptığı açıklamada, “Türkiye olmasaydı Gazze'de ateşkes olmazdı. Başkan Trump, Sayın Erdoğan’a dört kez teşekkür etti” ifadelerini kullandı.
Barrack, “Özellikle Türkiye’nin Hamas’la ilişkileri, onları terör örgütü olarak nitelememesi, ateşkes için sonuna kadar gelmelerini sağladı” dedi.
Trump’ın bölgesel barışa yönelik çabalarını öven Barrack, “Başkan Trump her yerde satranç tahtasını tamamen değiştirdi. Türkiye ve İsrail savaşmayacak. Bu olmayacak ve Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir işbirliği göreceksiniz” şeklinde konuştu.
Barrack, ayrıca, “Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından bu yana Batı'nın yaptığı her şey bir hataydı. Topluluklara, bayraklara, dinlere yönelik sömürgeci tutum hiçbir zaman işe yaramadı. Tüm bu modeller çöktü” ifadelerini kullandı.
Suriye konusuna da değinen Barrack, “SDG ile bir ortak nokta bulmaya çok yakınız” değerlendirmesinde bulundu.
***
Ateşkes Türkiye sayesinde ilan edildi; Hamas, rehineleri verdi, elinde koz kalmadı... İsrail ise hala Gazze’yi bombalıyor. Bu nasıl ateşkes?
Tom Barrack ise “Hazar Denizi’nden Doğu Akdeniz’e kadar işbirliği” derken, Azerbaycan, İsrail ve Türkiye arasında petrol ve doğalgaza dayalı bir işbirliğinden söz ediyor olsa gerek.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Barrack’ın “Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir işbirliği göreceksiniz” sözlerinden hemen önce İsrail ile ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Son 2 yılda Gazze'de yaşananları hep beraber takip ettik. İsrail hükümeti 2 yıl boyunca tüm dünyanın gözleri önünde 20 binden fazlası çocuk olmak üzere 70 bin Gazzeliyi şehit etti. 170 binden fazla Filistinli kardeşimiz İsrail saldırılarında yaralandı. Gazze'de neredeyse sağlam tek bir bina dahi kalmadı. Okullar, kiliseler, camiler, hastaneler kasıtlı şekilde bombalandı. Hâlâ ne diyorlar? İsrail masum. Nasıl masum oluyor? Nükleer silah, en güçlü bombalar, istediği anda istediği gibi Gazze'yi vurma imkanı İsrail'de. Nasıl oluyor da masum oluyor? Dün işte bu başımıza geldi ve orada gerekenleri zaten söyledik. Tam aksine masum değil, zalim İsrail'in ta kendisidir. Elinde nükleer silahlar, bombalar var. Her nevi silah var. Kısa menzil, orta menzil, uzun menzilli silahlar var. Nasıl masum oluyor? Bunu yutmazlar. Hele hele Türkiye olarak biz bunu yutmayız.”
***
Bu şartlarda Türkiye, İsrail ile nasıl aleni işbirliği yapacak?
Gerçekte İsrail ile ticari ilişkileri hiç bozulmadı ki, düzelsin! İsrail’e yapılan ihracat, Filistin’e yapılıyormuş gibi gösteriliyor. Oysa Filistin, İsrail işgali altında ve ithalat yapması mümkün değil. Yardım gemileri bile Filistin limanlarına sokulmuyor!
Azerbaycan petrolü ise yıllardır, Türkiye üzerinden İsrail’e gidiyor. Barrack’ın bahsettiği “Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar işbirliği” zaten var. Sadece, gizlenmeye çalışılan bu işbirliğinin artık alenileşmesi söz konusu...
***
Peki dış politikada böyle keskin dönüşler olur mu?
AKP dönemine her şey mümkün! Erdoğan, Başbakanı sıfatıyla 28 Şubat 2011 günü “NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez'” demişti.
Aynı Erdoğan, aradan üç hafta geçtikten sonra ''NATO, Libya'nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir. Yer altı kaynaklarının, zenginliklerinin birilerine dağıtımı için değil. Libyalı kardeşlerimiz, güçlü, istikrarlı, huzurlu bir geleceği inşa etmek için her türlü imkâna sahipler. Libya halkına bu fırsat tanınmalı, operasyon işgale dönüşmeden, Libyalıların kendi kararlarını vermeleri için fırsat tesis edilmelidir'' diye u dönüşü yapmış ve NATO’nun Libya’ya müdahalesi sırasında, hava harekâtının İzmir’deki NATO üssünden yönetilmesine onay vermişti.
Şimdi İsrail ile kurulacak aleni ilişkiler de yandaş medya tarafından, mesela “bölge barışına ve dünya barışına hizmet” olarak sunulabilir ve bunu yutmuş görünen “İslamcılar” hatta “milliyetçiler” çok olur...
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/barracktan-al-haberi-976952h.htm