Çiğdem Toker

Tarih: 14.11.2025 11:23

Bütçede Akkuyu’nun nükleer atığı sorusu cevapsız

Facebook Twitter Linked-in

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, bu konuyu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde nükleer atıkların ne olacağı sorusuna yanıt vermemeyi tercih etti. Duymazlıktan gelinse de Akkuyu NGS’deki nükleer atıklara ne olacağı sorusu hayati önemini koruyor

Akkuyu Nükleer Güç Santrali

Akkuyu Nükleer Güç Santrali

İlk ünitesinin 2023 (Cumhuriyet’in 100. Yılı vurgusuyla) yılında açılacağı duyurulmasına karşın, gerek finansman gerekse tedarik sorunları nedeniyle açılışı sürekli geciktirilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) nükleer atıkların ne olacağı sorusu Enerji Bakanlığı’nın TBMM’deki bütçe görüşmelerinde cevapsız kaldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, bu konuyu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gündeme getirerek kendisine soru yönelten milletvekillerinin sorularına yanıt vermemeyi tercih etti.

“Endişeyi gidermelisiniz”

Enerji Bakanlı bütçesi Komisyon’da 7 Kasım’da görüşüldü. CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, “Mersin sahiline konuşlanmış” olarak nitelediği Akkuyu NGS’deki nükleer atıklar konusunda Mersin halkının endişeli olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

“Buradaki nükleer atıklar ne olacak? Bu nükleer atıkların depolanması bizde büyük bir sıkıntı, vatandaş buradan çok tedirgin. Nükleer atıkları depolayabilecek bir alan da yok, böyle lisanslı bir yerler de yok ülkede. (…) Bunla ilgili daha açıklayıcı, daha net bilgiler verilirse insanlar da biraz rahatlar. Olası bir depremde, Allah korusun, olası bir sızıntıda neler yaşanabileceğiyle ilgili insanlarımız tedirgin. İnsanların tedirginliklerini gidermek lazım.”

Dinçer, santral inşaatıyla ilgili olarak Silifke bölgesinde bir talan yaşandığını belirterek, altyapının özellikle Taşucu’ndaki nüfus yoğunluğunu kaldıramaz hale geldiğini vurguladı. Zaten bu santralin yapımıyla alakalı inanılmaz bir de talan var, bizim özellikle Silifke bölgesinde, Taşucu bölgesinde bir nüfus yoğunluğu da var; oradaki altyapı bile kaldırmaz duruma geldi.

DEM Parti Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan, Akkuyu NGS ile Sinop NGS projelerinin, aktif fay hatlarına, yoğun tarım ve turizm bölgelerine yakınlığı nedeniyle ciddi çevre ve sağlık riskleri içerdiğini belirterek şu hatırlatmayı yaptı:

“1998 yılındaki Akkuyu ihale sürecinde, radyoaktif atıklarla ilgili olarak Siemens temcilcisi , skandal bir açıklama yaparak "Türkiye radyoaktif atıklarını Torosların altına gömebilir." demişti. Ardından da "Türkiye'nin parlak zekâlı insanları gelecek yirmi yılda nükleer atıkların çözümünü bulacaktır." diyerek aklımızla âdeta dalga geçmişlerdi. Bu söylemin üzerinden iki defa yirmi yıl geçmesine rağmen (…) Nükleer atıklarını kendi toprağında saklayamayan birçok gelişmiş ülke bu tehlikeyi başta Afrika ülkeleri olmak üzere Türkiye gibi ülkelere ihraç etmeye çalışmaktadırlar. Dünyayı kirletenler şimdi bize kendi çöplerini gömmeyi teklif etmektedirler.”

“Üç nükleere ihtiyaç var mı?”

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, Enerji Bakanı Bayraktar’a Kanadalılarla yaptığı görüşmeye dair paylaşımını hatırlattı. Konunun da Sinop ve Trakya'da kurulması planlanan nükleer enerji santrallerine yönelik iş birliği olduğunu aktaran Taşcı, “Hem rüzgâr hem güneş enerjisi açısından bizimki kadar aslında şanslı olan bir ülkenin jeotermali zaten var, bu potansiyeline rağmen üçüncü bir nükleer santrale gerçekten ihtiyacı var mı?” diye sordu.

Bakan Bayraktar, nükleer enerjiyle ilgili bu soruya yanıt verirken, “Bakın, Türkiye'den doğuya çıkın, yürüme mesafesinde Metzamor'da, Ermenistan'da nükleer santral var” dedi. Bunun üzerine CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Metzamor’un teknolojisi dolayısıyla kapatılması gereken bir nükleer santral olduğunu söyledi. Bakan Bayraktar şu yanıtı verdi:

“Batıya gidin, yine, Türkiye'den çıkın, Bulgaristan'da var, Romanya'da var, Macaristan'da var, Slovakya'da var. Avrupa'nın ortasına, Fransa'da Paris'in göbeğinde, Fransa'nın ihtiyacı olan elektriğin yüzde 75'ini sağlayan nükleer enerji. Şimdi, onlar yaparken bu tehlikeli olmuyor, dünyadaki yaklaşık 416 reaktörde tehlike yok; biz yapmaya kalkınca maalesef, bu, tehlike konusu oluyor.”

Sonrasında da nükleer enerji yatırımının güncel maliyetiyle ilgili bilgiler verdi ancak Akkuyu’daki santral faaliyeti geçince oluşacak atıklarla ilgili tek kelime etmedi.

60 yıl sahada mı tutulacak?

Çok tehlikeli nükleer atıkların, 60 yıl boyunca Akkuyu NGS’de bekletilmesi olasılığına, Birgün yazarı Özgür Gürbüz de geçen mart ayındaki yazısında dikkat çekmişti. Gürbüz’ün yazısından bir kesit:

“İçinde plütonyum-239 gibi 244 bin yıl radyoaktif kalabilen çok tehlikeli nükleer atıklar ilk 60 yıl boyunca Akkuyu Nükleer Santralı’nda bekletilecek... Ruslar santralı kapatıp gittikten sonra nükleer atıklar Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu’na (TENMAK) yani Türkiye’ye kalacak"

Ankara’nın Polatlı ilçesinde yapılması planlanan nükleer atık depolama sahasına ilişkin sorulara da yanıt verilmediğine dikkat çeken Gürbüz’ün bu yazısının ardından, konuyu “Yanıbaşımızdaki Çernobil” başlığıyla, Solfasol gazetesi Aykut Alyanak imzasıyla tekrar gündeme taşıdı. Tekrar diyorum çünkü 3,5 yıl kadar önce konu somut yer ismiyle kamuoyuna duyurulmuştu.

Akkuyu NGS’ye ait radyoaktif atıkların Polatlı’ya 20 km mesafedeki Avdanlı köyü arazisinde depolanma ihtimali gündeme gelmiş, konu o dönem tartışılmıştı. TENMAK (Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu Başkanlığı) ile Ankara Valiliği arasındaki yazışmalara yer verilen yazıda İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Avdanlı’daki mera arazisine kurulması planlanan 4 bin dönümlük arazi tahsisi konusunda bilgilendirme yapmıştı.

* * *

Sonuç olarak, geçen haftaki Enerji Bakanlığı bütçe görüşmesinde duymazlıktan gelinse de Akkuyu NGS’deki nükleer atıklara ne olacağı sorusu hayati önemini koruyor. Sessizlikle geçiştirilecek bir konu değil.

https://t24.com.tr/yazarlar/cigdem-toker/butcede-akkuyu-nun-nukleer-atigi-sorusu-cevapsiz,52384


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3