Arslan Bulut

Tarih: 10.09.2025 09:37

CHP’nin ve Türkiye’nin çıkış yolu!

Facebook Twitter Linked-in

CHP’nin 2003 kurultayı, tek adam hâkimiyeti ile sona ermişti. Parti içi muhalefet aday bile gösterememişti. Muhalif Adnan Keskin, “IMF politikaları ile CHP'yi hadım ettiler...” demişti.

Bu hadım edilme lafını o dönemde Adnan Keskin’den önce ünlü Kazak düşünür ve şair Muhtar Şahanov, kendisiyle yaptığım röportajda kullanmıştı.

Şahanov, "Bugün görüyorum ki, Türk halkları, kendi milli dillerinden, kimliklerinden, törelerinden uzaklaşıyor.. Ben bu durumu anlatırken 'Ahdalanmış halk' diyorum... Yani hadım edilmiş..." demişti. Türkiye'de milliyetçi kitleler bulunduğunu hatırlattığımda da Şahanov, “Kitlelere bir diyeceğim yok. Umarım ki Türkiye'deki milliyetçilerin önde gelenleri de ahdalanmış olmasın!” diye cevap vermişti.

***

Adnan Keskin, CHP lideri Deniz Baykal’ın pazar ekonomisini savunmasına ve dünyayı yönetenlerin Türkiye'ye gönderdiği icra memuru Kemal Derviş'i partinin önemli yerlerine getirmesine karşı böyle diyordu.

DSP, ANAP ve MHP, Derviş’i bakan yapmış, CHP ise genel başkan yardımcılığına getirmişti!

CHP, o tarihten sonra birçok badireden geçti. Son olarak, partinin ekonomik görüşlerinde bir değişiklik olmasa da ekonomik krizin süreklilik kazandığı Özgür Özel’in genel başkanlığı döneminde, CHP yerel seçimlerde birinci parti durumuna geldi. CHP’nin ilk genel seçimde iktidarı devralacağı da ortaya çıkınca bu defa iktidar, siyasallaşmış yargı eliyle CHP’yi hadım etmeye girişti.

***

CHP’nin 2003 kurultayında dağıtılan "Solda İlke- Çalışma Raporu" başlıklı belgede, ideolojik eleştiriler ağırlıklıydı...

Bu grup, "Parti söylemleri sağa kaymıştır" diyordu. Sağa kaymaktan sosyal demokrasinin küreselleşme sürecinin etkisinde piyasa ekonomisini kabul etmesini kastediyorlardı... Raporda, "Sosyal demokrasiden, yeni sol, Anadolu solu, sosyal-liberal sentez gibi yeni açılımlara yöneliş, özünde sağlam bir sol yaklaşımı taşımayan güçsüzlüğü ifade etmektedir" deniliyor ve "Ulus devlet, yerelleşme sürecinde yer alan gruplar arasındaki kaynaşmanın gerçek teminatıdır" görüşünden yola çıkılarak, değişim fetişizmine kapılmadan sadece gerekli değişimleri sağlamak gerektiği ifade ediliyordu...

Raporun, solcu düşünceye mensup insanlar açısından en önemli cümlelerinden biri de şuydu:

“Açıkça vurgulanmalıdır ki, sömürü, bütün unsurlarıyla varlığını sürdürmektedir. Sadece bu gerçeklik bile, solun mevcudiyetinin ve gerekliliğinin temel göstergesidir."”

***

Son bir yıl içinde, CHP’yi hadım etmeye yönelik hukuk dışı operasyonlar, iktidarın özellikle Suriye politikasıyla Büyük Orta Doğu Projesi’ne sunduğu ciddi katkılar sebebiyle ABD’nin tam desteğini almasından kaynaklanıyor.

CHP ise altı okta da bulunan milliyetçilik ilkesi gereği Türkiye’nin emperyalist politikalara alet edilmesine karşı durması gerekirken, enerjisini başka alanlara kaydırmıştır.

Aslında 2003 yılında ifade ettiğim gibi “Türkiye üzerinde oynanan en büyük oyun, milliyetçilerin pasifleştirilmesi suretiyle gerçekleştirilmiştir. Bu duruma çözüm bulunmazsa, Türkiye her geçen gün milli gücünden kaybedecektir; zaten milliyetçileri pasifize edenlerin görevi de budur. Türkiye'yi sahipsiz bırakmak! “

(19 Kasım 2003, Yeniçağ, Halk Liderlik Bekliyor)

Tabii Türkiye’de milliyetçilik denilince sadece MHP geleneğinin kastedildiği sanılıyor. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran CHP’nin altı ilkesinden biri milliyetçiliktir. Milliyetçilik olmasa, Türk devleti kurulabilir miydi?

***

Şahanov ise, sorunların iktidara olan tapınmadan kaynaklandığını söylüyor; kendine çıkar sağlamak için parti liderine tapınmayı “tehlikeli bir virüs" olarak nitelendiriyordu.

Biz de o tarihte, “Türkiye'deki dalkavukluğun sadece Türkiye'deki siyasi liderlere değil, Avrupa ve Amerika'nın liderlerine de yöneldiğini tespit edersek, bu yüzden köleleşme anlamına gelen küreselleşme ve Avrupa Birliği edebiyatı ile millet iradesinin nasıl yok edildiğini, neden doğal bir servet üzerinde otururken halkın açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını da anlayabiliriz.

Türkiye ne zaman mı düzelir? İktidara tapınma sona erdiği, tehlikeyi göze alabilen, gerçek aydınlar ortaya çıktığı zaman...” diyorduk... “8 ekim 2002, Yeniçağ, Türkiye ne zaman ve nasıl düzelir?)

***

Bugün iktidara tapınmanın “kaçınılmaz” sonuçlarını yaşıyoruz...

CHP ise mücadeleyi, kendi kuruluş felsefesine uygun bir çizgiye kaydırır ve bir an önce milli politikalara dönerse, ancak o zaman iktidarı açık düşürür ve önünde hiçbir güç duramaz.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/chpnin-ve-turkiyenin-cikis-yolu-952589h.htm


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3