Arslan Bulut

Tarih: 11.10.2025 09:34

"Kalıcı ahlaki yetersizlik..."

Facebook Twitter Linked-in

Peru Kongresi, 124 milletvekilinin oyuyla kabul edilen azil kararıyla Devlet Başkanı Dina Boluarte’yi “kalıcı ahlaki yetersizlik” gerekçesiyle görevden aldı. Kararın ardından Kongre Başkanı Jose Jeri yemin ederek görevi devraldı.

odatv'nin haberine göre Boluarte, Aralık 2022’de eski başkan Pedro Castillo’nun meclisi feshetmeye çalıştığı için görevden alınması ve hapse atılmasının ardından başkanlığa geçti. Ancak hükümeti, özellikle gasp ve çete suçlarıyla baş edemedi. Sadece bu yıl 13 bin 667 gasp vakası kaydedildi; bu sayı geçen yıla göre yüzde 25 artış anlamına geliyor.

Halk desteği oldukça düşen Boluarte'ye son darbeyi, lüks saat koleksiyonu nedeniyle başlatılan “Rolexgate” soruşturması vurdu.

Hükümetin, 5 Eylül’de gençlerin iş güvencesizliği ve yüzde 70’in üzerindeki kayıt dışı istihdama rağmen özel emeklilik fonlarına katkıda bulunmasını zorunlu kılan yasayı çıkarmasının ardından son haftalarda hükümet karşıtı protestoların artması da azil sürecinde etkili oldu.

Yeni başkan Jeri, “empati ve ulusal uzlaşıya dayalı geçiş hükümeti” sözü verdi.
Boluarte hakkında daha önce yedi kez azil girişimi olmuş, ancak sonuçsuz kalmıştı.
***
Dina Boluarte'nin "kalıcı ahlaki yetersizlik" gerekçesiyle görevden azli, dünya siyaset tarihinde önemli bir örnektir... Elbette yolsuzlukların ayyuka çıkmasından dolayı, güvenoyu alamayıp düşürülen başkanlar, başbakanlar var ama azil gerekçesi, "kalıcı ahlaki yetersizlik" olan başka başkan hatırlamıyorum.
Kalıcı ahlaki yetersizliğe dayanak olarak da Dina Boluarte'nin Rolex saat koleksiyonu gösterildi...
Türkiye'de yakın tarihte, Rıza Sarraf soruşturması sırasında Egemen Bağış, Avrupa Birliği Bakanlığı görevinden alınmış, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise bakanlık görevlerinden istifa etmişti.

Yalnız, 17-25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra Fetullah Gülen cemaatinin terör örgütü ilan edilmesinde bir milat olarak kabul edildi. Adı yolsuzluk iddialarına karışan dört bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi için 20 Ocak 2015’te Meclis’te oylama yapılsa da teklif, oy çokluğuyla reddedildi.

Yani TBMM, dört bakanı Yüce Divan'a bile sevk edemedi.

Bu arada, rüşvet parası olarak el konulan paralar, "sahiplerine" faiziyle iade edildi. Rıza Sarraf'ın o dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a "rüşvet olarak" 463 bin Euro değerinde Patek Philippe marka saat hediye ettiği iddiası, savcılık iddianamesinde yer aldı.

Yargılanmaya izin verilmediği için bu iddia iddianamede kaldı... Hediye edilmiş (!) saate de dokunan olmadı...

Egemen Bağış, sonradan Çekya Büyükelçisi olarak atandı ve beş yıl bu görevde kaldı...
***
Türkiye, yolsuzluk yapanların değil, yolsuzluğu ortaya çıkaranların yargılandığı veya görevinden edildiği bir ülke haline geldi. Öyle ki İslamcı camiada dini otorite kabul edilen ilahiyat profesörü Hayrettin Karaman, "Yolsuzluk, hırsızlık değildir" diye yazı yazdı... Elbette kanunlara göre hırsızlık ve yolsuzluk aynı değildir ama burada söz konusu olan, yolsuzluk yapanlara halkın ne diye hitap ettiğiydi...
***
Türkiye sadece, yolsuzluk suçlarının değil, suikastların da örtbas edildiği bir ülke haline getirildi. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, Ankara'nın göbeğinde Cuma namazından çıktıktan sonra öldürüldü. Katiller yakalandı hatta mahkûm da edildi ama azmettirenlerle ilgili yeterli soruşturma yapılmadı. Katilleri taşıyanlar, saklayanlar sorgulanmadı bile...

Sonunda tahliye edilmiş sanıklardan avukat Serdar Öktem de suikast sonucu öldürüldü. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, suikastın arka planını bilen Serdar Öktem'in can güvenliğinin sağlanmasını istemiş, hatta savcılık da korunması için talimat vermişti ama adam göz göre göre öldürüldü. Bu suikastın çete husumetinden kaynaklandığı açıklandı! Oysa bu da erken bir değerlendirmeydi. “Çete husumeti” gibi gösterilmiş olsa da hemen herkesi Serdar Öktem'in susturulduğunu düşünüyor...
Peru'yu etraflıca incelemedim ama Türkiye'de, her alanda ahlaki yetersizliğin kalıcılaştığını söyleyebilirim...

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kalici-ahlaki-yetersizlik-970665h.htm


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3