İbrahim Kahveci

Tarih: 20.08.2025 15:32

Memurun maaşı ne olmalıdır?

Facebook Twitter Linked-in

Memurlar sahada. Ücretlerinin artmasını istiyorlar. Haklılar.

Kim maaşının artmasını istemez ki?

Anadolu Ajansının 3 Temmuz günü geçtiği haber şu şekilde: Aile yardımı dahil en düşük memur maaşı 50.503 lira, en düşük memur emeklisinin aylığı 19.617 liraya yükseldi.

Ortalama maaşları ise şu şekilde veriyor:

Öğretmen: 61.146 TL

Polis: 68.084 TL

Başkomiser: 74.490 TL

Mühendis: 78.200 TL

Vaiz: 63.916 TL

Bu tabloda 3 şeyi tartışabiliriz: 1-) İlk olarak genel maaş düzeyini… Benim hesabıma göre yarı yıl zammı öncesi ortalama memur maaşı 64.144 TL’ydi. Yarıyıl zammı ile ortalama memur maaşı 74.131 TL’ye yükseldi. Bu maaş Türk-İş’in açıkladığı (Temmuz 2025) yoksulluk sınırı olan 86.036 liranın altında.

Genel anlamda memurlar yoksulluğa mı çalışacak?

Elbette hayır.

2-) Tartışmamız gereken ikinci madde ise maaş farklılıkları. Mesela vaiz öğretmenden daha mı çok maaş almalı? Ya da polis?

3-) Tartışılacak 3. konu ise maaş kademeleri. Yani bir meslek ile diğer meslek maaş farkı kadar, aynı meslekte tecrübeye verilecek maaş farkı da önemli. İşe yeni başlayan bir memur ile 30 yıllık memur maaşı ne kadar farklı olmalı?

Şimdi gelelim diğer ana meseleye.

“Memur yoksulluk sınırında çalışmasın” diyoruz ama işçi açlık sınırı altında çalışıyor!

Bugün ülkemizde asgari ücret 22.105 lira. Bunun yanında 4/a statüsünde çalışılan özel sektör maaşlarının ortalaması ise 37.178 lira.

Yani özel sektörde yoksulluğa değil, tersine açlığa çalışılıyor. (Temmuz ayında Türk-İş açlık sınırı 26.413 lira.

Burada sorun nedir? Elbette özel sektör maaşlarının çok düşük olması.

Peki, memur maaşlarını artırınca özel sektörde maaşlar artıyor mu? Hayır.

Kamuda maaş farkı çok olunca gençlerin tek hayali KPSS oluyor; yani ülkenin girişimcilik ruhu çöküyor.

Tek hayali KPSS olan bir yeni nesil ile bu ülke nasıl kalkınsın?

O zaman kamu-özel maaş farkını kapatmamız gerekiyor. Bu farkı asgari ücrete endeksleyerek değil, özel sektör ortalama ücrete endeksleyerek belirlememiz gerekiyor.

Mesela diyeceğiz ki: “Ey polis senin maaşın ülkedeki ortalama ücretin 1,1 katı olacak…” Bakın bakalım o zaman polis önüne çıkan sivili çok rahat coplayabilecek mi?

Polis ülkede genel refahın artmasına çalışacak ki, ülkede maaşlar artsın ve kendisi de refaha ulaşsın.

Ya da öğretmen. Artık daha kalite öğrenci yetiştirecek ki, ülkede bilim ve teknoloji ilerleyip maaşlar artabilsin.

Veya hakimler-savcılar. Ülkede adalet yoksa ekmek yok kuralını kendi ailelerinin refahından yaşayabilsin.

Üstten bakan kamu zihniyeti yıkılıp toplumla beraber yaşayan ve refaha ulaşmaya çalışan bir kamu zihniyeti ancak bu şekilde oluşabilir.

Ayrıca memur veya kamu personel sayısını da nüfusa oranla belirlemeliyiz. Türkiye’de bu oran şimdilik en fazla yüzde 4 seviyesinde olmalıdır (aslında yüzde 3). Benzer uygulamayı yerel yönetimler için de getirmeliyiz. Her kamu kurumu sınırları belirli sayı ve ücrete eleman alabilmelidir.

Bu sayede kaynaklarımızı verimsiz kamu şişirmesi yerine üretim ve kalkınma hamlesine aktarabiliriz.

Konuya emeklileri de ekleyerek devam edeceğiz.

https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/memurun-maasi-ne-olmalidir-1604930


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3