Ege, Marmara ve Akdeniz ormanları yanıyor. Yangının bir söndürülüyor, az ötede yenisi başlıyor. Bazı yerlerde aynı anda iki üç yerde birden yangın çıkıyor... Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınlarına müdahale etmeye çalışan ve yangının ortasında kalan pırıl pırıl 10 genç yanarak can verdi...
Orman yangınlarını çıkaran 27 kişinin yakalandığı açıklandı!
Yani orman yangınları kendiliğinden çıkmıyor, birileri örgütlü olarak ormanları yakıyor... Aslında ormanlarla birlikte Türk Milleti'nin geleceği yakılıyor.
Nitekim Seyitgazi'de yangına müdahale eden 10 gencin yanarak ölmesini protesto eden gençlik örgütleri, Tarım ve Orman Bakanlığı önünde toplandı. Yapılan açıklamada, AKUT gönüllüleri ve orman işçilerinin ölümünden, yeterli ekipman sağlamayan, yeterli önlemleri almayan ve orman yangınlarından açıkça, utanmadan rant devşiren sermaye düzeninin sorumlu olduğu belirtildi.
"Seyitgazi'nin yüzde 95'ine maden ruhsatı veren devlet, yangınları izliyor" denilen açıklamada, ormanların bilerek, isteyerek rant için yakıldığı öne sürüldü.
***
Diğer taraftan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, zeytinliklerin maden faaliyetlerine açılmasına ilişkin yasanın bütün itirazlara rağmen Meclis'ten geçtiğini belirterek, "Bu yasa turizmi doğrudan tehdit ediyor. Muğla ormanlarının yüzde 70’i, topraklarının ise yüzde 60’ı maden ruhsatı kapsamına alınmış durumda" dedi.
Gerek Seydişehir gerekse Muğla ile ilgili tespitler, aslında ülke genelinde yıllardan beri uygulanan madenlerin peşkeş çekilmesi politikalarının yansımasıdır. Türkiye'nin tamamında benzer ruhsatlandırmalar yapılmış, ülke coğrafyası yerli-yabancı maden şirketlerinin insafına terk edilmiştir.
***
Madenlerde devlet payı ise işgal altındaki Irak parlamentosunun bile kabul etmediği seviyededir... Irak parlamentosu, ülke 150 bin Amerikan askerinin işgali altındayken, madenlerin yüzde 16'sını devlete bırakan yasayı kabul etmemişti!
Türkiye’de maden ocaklarında devlet hakkı 3213 sayılı Kanunun 14'ncü maddesiyle hüküm altına alınmıştır. Madenler gruplara ayrılmış ve devlet payı, genelde yüzde 3 veya dört civarında tespit edilmiştir.
***
Aslında son torba yasa yasa değişikliğinden önce 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete'de bir yönetmelik değişikliği yayınlanmış ve “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir.” hükmü getirilmişti.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Bu değişiklik tüm ülke çapındaki zeytinliklerimizin ölüm fermanıdır. Bizler 'madencilik' göz boyaması ve kandırmacasıyla açgözlü şirketlerin zeytinliklerimizi, ormanlarımızı, tarlalarımızı, köylerimizi, insanlarımızı yuttuğu, tükettiği bir ülke istemiyoruz. Bu anlayış nedeniyle Cerrattepe'den Fatsa'ya, Kaz Dağlarından Akbelen'e kadar her yerde verimli ormanlık alanlarımız, tabiat zenginliklerimiz yok edilmektedir. Bu anlayış, sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirmektedir. Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyetidir. Madenleri olduğu gibi, doğayı ve halkı da sömürmektedir.” demişti...
***
Son bir bilgi daha: Bugün orman alanlarında müsait olan boş arazilerde ruhsatlı olarak turistik tesis kurmak isteyen işletmecilerden, "Söz konusu alanın maden alanı olmadığına dair" resmi belge istenmektedir!
“Devlet” değil ama çıkardığı yasa ve yönetmeliklerle ormanları, madencilik uğruna yok edilecek alanlar olarak gördüğünü belgeleyen “iktidar”, orman yangınlarına karşı zamanında önlem almadığı için de suçludur.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/ormanlarla-birlikte-bir-ulke-yakiliyor-938567h.htm