Işıner Güngör

Tarih: 07.08.2025 20:05

Tatil mi Tembellik mi?

Facebook Twitter Linked-in

En küçük anların bile büyük anılara dönüştüğü bir mevsim olan yaz, tüm neşesiyle devam ediyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaz mevsiminin gelişiyle tatil planları yapılıyor. 
Köken olarak Arapça’dan dilimize giren tatil kelimesi “tembellik, hareketsizlik, atalet” gibi anlamlara gelmektedir. Başlığı görünce bir an için tatilin tembellikle ilişkisini açıklayacağımı düşünmüş olabilirsiniz. Aksine ben konuya değişik bir perspektiften yaklaşacağım. 

Tatil tanım itibarıyla tembellik gibi ifadeleri çağrıştırsa da bahse konu dönemde hem zihinsel hem de bedensel açıdan hareketsizlik pek mümkün olmuyor. Dinlenmek amacıyla gidilen yerlerde zihin yeni kültürleri ve değişik yaşamsal ayrıntıları kaydediyor; yüzme, doğa yürüyüşü, plaj futbolu gibi yaza özgü sporlarla da beden aktif bir yapıya bürünüyor. 
Nasıl ki güneş battığı zaman tekrardan doğuyorsa, insanın da hayatında loşluktan pırıltılı anlara geçtiği dönemler vardır. Tatilde, dinlenme esaslı ve düşük tempolu günlük programlarda insan bir şey yapmıyor gibi görünebilir. Unutulmamalıdır ki o da güneş gibi kaldığı yerden tekrar ışıl ışıl parlamak için vaktini beklemektedir. Tatilden tazelenerek dönen kişiler ruhundaki pırıltılarla işinde ve hayatında yeni çiçek bahçeleri oluştururken aynı zamanda, başkalarına da ışık olup ilham katabilmektedirler.

Bir söz vardır bilirsiniz, “Çok okuyan mı bilir, yoksa çok gezen mi?” Hayatın keşmekeşliğine bir nefeslik mola verdiğimiz, sanki yazıdaki bir virgül gibi duraklama anı olan tatilde aslında bu sözün münazarasını da yapabilmemiz mümkündür. Gezerken macera dolu hikâyelerin özneleri bizlerken, okurken ise başkalarının hikâyelerinden dersler çıkarabiliriz. Şunu net söyleyebiliriz ki seçenekler ne olsa da tatil bize her birisi için imkân sağlamaktadır. 

Bir yerlere gidilemese bile uzun zamandır kütüphanenizde bekleyen bir kitabı okuyabilir, hayal âleminde yolculuk yapabilirsiniz. Ya da şehrinizin bu zamana kadar hiç bulunmadığınız bir semtine gidip orada tarihi eserleri inceleyerek kültürel bilginizi artırabilirsiniz. Bireysel bakış açılarımızın zenginliğinde, şablon tatil anlayışından uzak bir şekilde planlanmış tatil, bize manevi doygunluk ve sağlam konsantrasyon hissi katabileceği aşikârdır.

İnsanlar belli bir zaman diliminde farklı yerlerde dinlenerek ve eğlenerek yeni anılar biriktirebilmesi mümkündür. Tatille birlikte genellikle metropol yaşamının yoğun ve yorucu rutinine ara verilmekte, evden uzaklara gidilmektedir. Sevdikleriyle birlikte keyifli vakitler geçiren insanlar, seyahatleri sırasında kültürel ve modern yaşama ilişkin öğeleri deneyimleme fırsatı elde etmektedir.

Gittiğimiz yörenin meşhur yemeklerini tadarak gastronomik bilgimizi pekiştirebilir, kültürel etkinliklerini izleyerek bölgeyi daha özümseyebiliriz. Bunun yanında, yerel girişimcilerin el yapımı hediyelik eşyalarından satın alarak yerel ekonomiyi destekleyebiliriz. 

Sanayinin ve ticaretin güdüleyici rolleriyle üretim ve tüketim şehirlerde kendine has yeni biçimler eşliğinde yaygınlaşmıştır. Hizmetler sektörünün de gelişimiyle ekonomik aktiviteler demografik sonuçlar üzerindeki etkisini artırmıştır. Kentlere göç hızlanmıştır. Kalabalık yerleşim yerlerinin yan etkileri, olumsuz çevre şartları ve strese neden olabilecek durumlar kentlerde yoğun gözlemlenen olgulardandır. Kent yaşamının negatifliklerine rağmen hafta sonları parklara ve sahillere giden vatandaşlar şehrin dinlenme olanaklarından maksimum derecede faydalanmaktadırlar. Birkaç günlük boş zaman bulduklarında ise tatil planlarına ağırlık vermektedirler.

Kapitalizmin yükselişe geçmesi, hayat standartlarının artması, ulaşım araçlarının hızlanması, turizm yatırımlarının çoğalması, basında ve sosyal medyada turistik gezilerin reklamının yapılması gibi birçok faktörün birleşimi dünya genelinde ve ülkemizde tatil planlarını hayatın olmazsa olmazları arasına yerleştirmiştir. 

Bilindiği üzere bir ekonomik sistem olarak kapitalizm, insanlara tüketimi aşılamaktadır. Hâkim sistem içerisinde turizm de insanların tüketim faaliyetlerinde önemli bir konuma yükselmiştir. Tatillere olan talebin artması turizm yatırımlarını çeşitlendirmiştir. Deniz, doğa, avcılık, kültür turları gibi farklı formatlarda tatil seçenekleri çeşitli konsept mekanlarda misafirlere sunulmaktadır. Lüks oteller, tatil köyleri, devre mülkler, bungalov evler ve kamplar birer tatil opsiyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanında, sosyal medyada izlenen videolar turistlerin seyahatleri üzerinde belirleyici olabilmektedir. Bir ünlünün konakladığı bir yer ya da tercih ettiği bir şehir onun takipçilerinin ilgisini çekebilmekte, tatil kararlarına tesir edebilmektedir.

Günümüzde birçok turistik seçeneğin var olduğu dünyada, tabii ki de tatillerin ortak noktası insanın sevdikleriyle mutlu ve huzurlu olabilmesidir. Kimimiz beş yıldızlı otelde bu ambiyansı yakalayabilirken, kimimiz bir kampta bu atmosfere erişebilmesi söz konusudur. İmkânlar ölçüsünde şehir hayatının keşmekeşliğinden bir an olsun çıkıp anı yaşamak, anılar toplamak, haritadan trafik durumuna bakmamak bizleri ruhen dinlendirmeye yetebilir. 

Tatilde enerjiyi eski duruma getirmek, güç toplamaktır asıl mesele. Çünkü şehir yaşantısının yoğun çalışma temposunda, kalabalık ve gürültülü günlük hayatta en makbul sermayenin iyi geçirilmiş bir tatil olacağı kesindir. Moral olarak düşüşe geçeceğimiz zamanlarda tatilde biriktirdiğimiz anılar imdadımıza yetişecektir.
Hayatımızda anlamı olan kişilerle sayfiye bölgelerinde yenilecek bir yemek, içten bir sohbet, deniz kıyısında bir gezinti, yerel pazarlardan bir alışveriş bazen aklımızda unutulmayanlarda yerini alabilir. Zihnimizde ve gönlümüzde yer bulan anıların da fotoğraflarla taçlandırılması muhtemeldir. İyi bir tatili ömür boyu anımsayabileceğimiz gibi fotoğraflara baktıkça da o anlar her seferinde gözümüzde canlanacaktır.

Bunlara ek olarak, ecdadın “tebdili mekânda ferahlık vardır” atasözünü boşuna söylemediği kanısındayım. Gidilen yeni yerlerde rahatlık hissettiğinizi, aklı meşgul eden dertlerinizi unuttuğunuzu sizler de birçok defa test etmişsinizdir. Günlük hayatta alıştığınız ve önemsememeye başladığınız birçok şeyi tatilde özlediğinizi ve değerini anladığınızı fark etmişsinizdir. Gözlemleriniz arasında tatil dönüşü enerjik vaziyette işlerinizde verimli çalıştığınız, kent yaşamının zorluklarını daha kolay tolere ettiğiniz de bulunuyordur. 

Herkesin tatil planı farklılık gösterse de benim için tatil planının spontane olmasından yanayımdır. Biletini alıp sınırlı bir bütçeyle bilinmezliğe yapılan yolculuğun heyecanını kelimelerle ifade edebilmek ayrı bir maharet ister. Konfor alanımızdan çıkıp tahmin edilemeyen durumlarda esnek adaptif kararlarımız bize dinamizm sağlayacak, tekdüzelikten sıyrılmamıza vesile olacaktır. 

Şu bir gerçektir ki insan kalbinden hiçbir zaman kaçamaz. Bari öyleyse bırakalım kalbimiz bize bir seyahat rotası çizsin. Sıradan bir gezinti yerine bizde değeri olacak yerlere ve başlangıçlara yolculuk…İçinde duyguların yoğrulduğu, yılların bile eskitemeyeceği hatıralara doğru olsun seferimiz. Başkalarının tatil planlarının bir benzeri olmayan, bizim duygularımızın ve beğenilerimizin olduğu, bizi yansıtan bir tatil her hâliyle paha biçilmez olacaktır. 
Tatil yapıp, tembellik yapmamak dileğiyle herkese iyi tatiller.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3