Taha Akyol

Tarih: 26.11.2025 22:30

Türkiye ne kadar hukuk devleti?

Facebook Twitter Linked-in

İktidara bakarsınız Türkiye hukuk devletidir. Hatta Türkiye’nin hukuk devleti kalitesinin Avrupa’dan üstün olduğunu söyleyenler bile çıkmıştı; tabii ki iktidar makamlarından!

Türkiye daha kendi Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulama konusunda bile sınıfta kalan bir ülke. İktidar bir meseleyi takip ediyorsa, yargıdan farklı bir karar çıkması çok zor olduğu gibi, karar AYM’den dönerse AYM kararlarının bile üstelik mahkemeler tarafından uygulanmadığı bir ülke!

AYM kararlarına uymayı reddeden hakimlerin terfi ettirilmesi de olağandır!

Hele AİHM kararları? Resmen “bizi bağlamaz” denilmedi mi?

Uluslararası raporlardaki durumumuzu ne ben söyleyeyim ne de siz sorun! En iyisi Adalet Bakanı açıklasın.

‘BİZDEN’ HASTALIĞI

Ülkemizde gerek akademide gerek yargı camiasında hiç şüphesiz son derece değerli hukukçular var. Türkiye, hukuk müktesabatında asla küçümsenecek bir ülke değil. Sorun iktidarların müdahalelerinden çıkıyor.

Saygın hukukçularımızdan biri Doç. Dr. Ramazan Arıtürk’tür. Kendisini ilk defa “Fakülteden Adliyeye Yargının Yeniden Yapılandırılması” kitabıyla tanımıştım.

Bizim tarihten gelen bir hastalığımız, bir göreve getirenlere minnet duymaktır. Buna eskiden “intisap” denilirdi; particilikle birlikte sağda da solda da “bizden” deniliyor!

Arıtürk, bir yargı görevlisinin kendisini atayan makam sahibine minnet duymasını şöyle eleştirmişti:

Ehliyet ve liyakatten mahrum olanlar veya başkasının desteğiyle atanan yahut terfi edenlerin, hangi siyasi ya da sosyal görüşte olduğu fark etmeksizin, hukuku ve adaleti değil kendi destekçilerinin isteklerini önceleyecekleri aşikardır…” (s. 42)

Demek ki, atama ve terfiler, kimseye minnet duymayan ve minnet beklemeyecek bağımsız kurullar eliyle yapılmalıdı.

Arıtürk’ün “Müstakbel Hukukçunun Yol Haritası” adlı kitabı da genç hukukçulara iyi bir rehberdir.

HUKUK KRİZİ

Arıtürk’ün birkaç gün önce “Anayasa Mahkemesi Kararlarının Bağlayıcılığı ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesin Örneği Üzerinden Bir Değerlendirme” başlıklı makalesini okudum.

Makalede, AYM kararlarının, yasama, yürütme ve yargı organlarını ve herkesi bağlayacağını anlatıyor. Bu anayasanın 153. Maddesi…

Ama son örneğini İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ortaya koyduğu gibi, bazan ve belli tip davalarda mahkemeler, AYM kararına uymuyorlar. Dahası, AYM kararına uymamayı, İstanbul 14. Ağır Ceza da onayladı. AYM kararını “hüküm” gibi değil de uyulmayabilecek “yorum” gibi görüyorlar.

Arıtürk şöyle yazıyor:

Özellikle bazı ilk derece mahkemelerinin, AYM kararlarının ‘yargısal yorum’ niteliğinde olduğunu öne sürerek bu kararlara uymama eğilimi göstermesi, Anayasa’nın 153. maddesinin ihlali anlamına gelmektedir. Bu durum yalnızca yargısal bir uyuşmazlık değil, aynı zamanda anayasal düzenin sürekliliğine ve kuvvetler ayrılığına yönelik bir krizdir.”

Dikkat edin, AYM kararlarını uygulamamak, “kuvvetler ayrılığına yönelik bir kriz”dir! Evet bu çapta…

AYM kararlarını geçersiz saymak, fiilen ‘anayasal düzeni inkâr’ anlamına gelir. Bu nedenle AYM kararlarının bağlayıcılığı, yalnızca bir hukuk normu değil, demokratik anayasal düzenin varlık şartıdır. Mahkemelerin bağımsızlığı ise keyfilik değil, Anayasa’ya sadakat sınırları içinde bağımsızlıktır.”

YAPTIRIMI VAR MI?

Bizde bugüne kadar hiçbir yargı ve yürütme görevlisi, AYM kararı kendisine tebliğ edildiği halde uygulamadığı için sorumlu tutulmadı. Ödüllendirip terfi ettirildiği oldu ama yaptırım uygulandığını ben bilmiyorum. Bunun birinci sorumlusu HSK’dır.

Arıtürk şöyle yazıyor:

HSK’nın harekete geçmemesi veya soruşturma açmaması durumunda, kurumsal ve bireysel sorumluluk gündeme gelir. Çünkü AYM kararlarına sistematik biçimde uymayan mahkemeler, yalnızca bireysel değil, kurumsal anayasa ihlali meydana getirir. Bu tür durumlarda, hâkimlerin fiilleri TCK madde 257 (görevi kötüye kullanma) kapsamında da değerlendirilebilir. AYM kararını uygulamamak, ‘görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olmak’ fiilini oluşturur…”

Belki bir gün, hukuk bizde de bu düzeye yükselir, inşallah dilelim. O zaman “gelişmiş ülke” oluruz.

https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/turkiye-ne-kadar-hukuk-devleti-1605997


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-DT9JLG88B3