Türkiye’de gündem dediğin nedir ki? Bir varmış, bir yokmuş... Dün akşam sofrada ne yediğini hatırlamazsın ama kimin burnunda pudra şekeri kalmış, kimin telefonunda ne varmış, şak diye ezberletirler insana…
Tesadüf bu ya! Tam da milyonlarca çalışanın, emekçinin kaderinin belirlendiği, asgari ücretin açıklandığı günlerde, birdenbire ortalık toz duman oldu.
Neymiş? Ela Rümeysa’nın telefonunda ne varmış? O şöhretli isim hangi maddeyi kullanmış? Bırakın bu “Cambaza Bak” oyunlarını.
Millet, “Vah vah, ünlüler alemi de ne bozukmuş” diye ekrana kilitlemişken, arkadan cüzdanı boşaltıyorlar!
***
Açıklanan asgari ücret zammı ne kadar? Yüzde 27… Yeni asgari ücret ne oldu? 28.075 TL… Hemen arkasından “Enflasyona ezdirmedik” nutukları... Yerseniz tabii.
Bakın altını çiziyorum; TÜİK’in verileriyle bile kazıklanıyoruz!
Şöyle hesaplayalım:
2024 asgari ücret: 17.002 TL
Aralık 2024 TÜİK enflasyonu: Yüzde 44.38
Aralık 2025 TÜİK enflasyonu: Yüzde 31.07
Şimdi alın elinize hesap makinesini. Eğer devlet, vatandaşını gerçekten enflasyona ezdirmeseydi, sadece ama sadece kendi açıkladığı resmi enflasyon oranında korusaydı hesap ne olacaktı?
2024 Asgari ücretini çarp 2024 ve 2025 enflasyonlarıyla…
17.002 × 1,4438 × 1,3107 = 32.174 TL olmalıydı. Kaç açıklandı? Asgari ücret 28.075 TL. Yani ceplerden çalınan 4.099 TL. TÜİK enflasyonuna göre bile!
***
Biz Ela Rümeysa’nın telefonundaki mesajları, videoları konuşurken, her ay, evet her ay cebinden 4.099 TL çalındı.
Bu 4.099 TL ne demek biliyor musun? Ekmek demek… Evinin aylık faturaları demek… Çocuğunun okul servisi demek... Kasamın önünden geçerken iç geçirip alamadığın o etin parası demek…
Yılda ne yapar? Yaklaşık 50 bin TL! Bir asgari ücretli, sadece bu “algı yönetimi” ve “hedef enflasyon masalı” yüzünden yılda neredeyse iki maaşını devlete hibe ediyor.
***
“Efendim, beklenen enflasyona göre zam yaptık.” Yahu hangi beklenti? Hangi hedef? Siz hiç bu ülkede Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedefini tutturduğunu gördünüz mü? Ben görmedim. Göreni de tanımadım.
Ekonomi kötü mü gidiyor? Enflasyon patladı mı? Alım gücü yerle bir mi oldu? Hemen at ortaya bir magazin bombası!
“Bak bak şu ünlü ne yapmış?”, “Bak bak kimin eli kimin cebindeymiş?”
***
Bu senaryoyu o kadar çok izledik ki, artık sonunu ezbere biliyoruz. Birkaç gün o ünlüler konuşulur, sonra unutulur gider. Ama o market kasasına gittiğinde, o ev sahibi kapına dayandığında, o fatura eline ulaştığında... İşte o zaman gerçekle yüzleşeceksin.
Siz bakmayın adının “uyuşturucu operasyonu” olduğuna... Asıl tezgah, bu haberlerle milleti uyuşturup, açlığı, yoksulluğu ve çalınan o 4 bin lirayı unutturmak!
https://www.nefes.com.tr/yazarlar/murat-muratoglu/uyusturucu-91053